Müslüm KABADAYI


DEPREM KONFERANSI

Müslüm KABADAYI


Bizim gibi ülkelerde toplumsal mücadele ve kültürel –estetik kalkışma her zaman zor olmuştur. Dönemsel olarak 1980 12 Eylül faşist darbesinden bu yana bu zorluk katmerlenerek artmıştır. Bunun nedenleri ve sonuçları üzerinde durmak değil amacım. Çubuğu bu zorluklara rağmen verimli ve üretken insanların yaşadığı topraklarımıza ve emekçi halkımıza borcumuzu ödemek için yapılan çalışmalara bükmek. Buraya odaklandıkça ve verimli çalışmalardan sinerji toplayıp daha etkili ve geniş çalışmalara yol aldıkça ülkemizin ve halkımızın eşit ve özgür, müreffeh olması kolaylaşacaktır.

6 ve 20 Şubat depremlerinin üzerinden 15 ay geçti. Bu süre içinde, depremden en büyük fiziki ve toplumsal yıkıma uğrayan ilimiz Hatay oldu, ne yazık ki barınma, beslenme, sağlık, eğitim vd. alanlarda talepleri en az gerçekleşen ilimiz de Hatay’dır. Deprem bölgesinde 680 bin konut yapılması gerekirken Mart 2024 itibariyle bunun % 11’inin ancak bitirilmesi hedeflenmişti. Hatay’da aynı dönemde teslim edilen konutların oranı %4.1 ile deprem bölgesinin en gerisinde kalmıştır. Bunun da tam gerçekleştirilmediği göz önüne alındığında deprem bölgesinde yaşamın ne kadar ağırlaştığını görmemek için kör olmak gerekir. İşte bu ağır tabloya karşı TMMOB, Mustafa Kemal Üniversitesi başta olmak üzere ilgili meslek odaları, akademik kuruluşlar raporlar hazırlamakta, sempozyumlar düzenlemekte ve kamuoyunu, devletin kurumlarını harekete geçirmeye çalışmaktalar. Bütün çabalara kadar deprem bölgesindeki sorunların çözümüne yönelik yapılması gerekenlerde bir tıkanma yaşandığı apaçık görülmektedir. 
Ankara’da Politeknik Dergisi’yle başlattığımız “Tıkanmayı aşmak için bir konferans düzenleme” çalışması, kısa sürede ülkemizin önemli dernek, sendika ve odalarının bir araya gelmesiyle Düzenleme Kurulu oluşturmasıyla Mart 2024’te ete kemiğe bürünmüştür. Yoğun emek verdiğimiz ve bilim insanlarının, uzmanların, hukukçuların, eğitimci ve sağlıkçıların, meslek odalarının, sendikaların, BM raportörünün katılacağı “İnsan Hakları Perspektifinden 6 Şubat Depremleri Konferansı”nın programı netleşmiştir. Konferansın açılış konuşmasını onur konuğumuz, kentbilimci Prof. Dr. Ruşen Keleş yapacaktır. Türkiye Barolar Birliği’nin adını verdiği ve mitolojide geçen ilk kadın savunman olan Litai Konukevi’nde yapılacak olması da çok değerlidir.

Konferansın ön hazırlıkları arasında “Deprem Sonrası Yaşam Araştırması” anketinin hazırlanmasını Genel Sağlık-İş üstlenmiştir. Uzman hocamız Mehmet Atilla Güler’in hazırladığı anketi Bu anketi tüm deprem bölgesinde uygulayarak elde edilen verileri yorumlayarak Konferansa katkıda bulunması çok yararlı olacak. Son veriler üzerinden yapılması gerekenlere ışık tutacaktır.

Konferansa BM Eğitim Hakkı Raportörlerinden Vernor Munoz, deprem ve diğer doğal afetler konusunda BM’nin temel yaklaşımını ve neler yapıldığını ve yapılması gerekenleri telekonferans yoluyla açıklayacak ve soruları yanıtlayacaktır. Barınma ve sağlık alanındaki raportörlerinin önümüzdeki dönemde konuyla ilgilenmelerini sağlayacak girişimlerimiz devam etmektedir.  

Bu çok anlamlı Konferans çalışmasının başlatıcıları olarak Zeynel Korkmaz arkadaşımızla ortak iş yapmanın güzelliğinin, bütün zorluklar ve sorunlar karşısında bizi güçlü kıldığının altını çizmek isterim. Düzenleme Kurulunda çok güzel ilişkiler geliştirdiğimiz kuruluşlarımızla Konferansın hem toplumda hem de kamu kurumlarında hak ettiği etkiyi görmesi için çalışmalara devam edeceğiz. Önümüzdeki dönemde “deprem sonrası oluşan tıkanma noktasını aşmak” için uluslararası çalışma yapan raportörlerin doğrudan katılımını ve saha araştırması yapmalarını sağlayacak başka etkinlikler de düşünüyoruz. Yaşam kaynağımız olan doğaya borcumuzu ödemeye, emekçi halkımızın sömürü ve yağmadan kurtulması için mücadelemizi ömrümüz elverdiğince sürdüreceğiz. Hatay başta olmak üzere deprem bölgesindeki duyarlı kurum-kuruluş ve kişilerin bu Konferansa destek vermesi çok yararlı olacaktır.
Hepimize kolay gelsin.