Bugün büyük deprem felaketinin yıldönümü. Kayıplar büyük. Depremin içinde olanlar, sağ kurtulanlar açısından bu bir travma oldu. Elbette bu felaketi unutmak mümkün olmayacak. Deprem, ömür boyu o anı yaşayanların hafızasında kalacak. Bu felaket sadece bireylerin değil aynı zamanda toplumun hafızasına da kazındı. Gelecek nesiller, eğer gerekli önlemleri alarak yaşam alanlarını kurarlarsa depremler felaket olmaktan çıkar.
Deprem; sel, fırtına, heyelan, yanardağ patlaması gibi bir doğa olayı. Bu doğa olaylarına karşı önlem alınmadığı zamanlarda bir felaket haline geliyor. Yaklaşan felaketlere karşı önlem almayanlar hakkında soruşturma ve ceza verme geleneği siyasi sistemde yok. Depremin felaket halini alması önceden binaların sağlam zemine yapılmaması, kar amacıyla yapılan binalara proje dışı eklentiler veya çıkarımlar yapılması başlıca etkenler.
Burada sadece sorumluluğu binayı yapanlara ve denetleyenlere yüklersek sorunun önemli bir yanını eksik bırakmış oluruz. Birinci olarak zemini sağlam ve depreme dayanıklı bina yapmaya uygun alanlar tespit edilmiş midir? Bunu yapmayanlar birinci sorumludur.
İkinci olarak zemini sağlam olmayan, fay hattı geçen yerlerde bina yapma ruhsatını kim verdi?
Üçüncü olarak bina projeye uygun yapıldı mı?
Dördüncü olarak binanın üstüne proje dışı, kat çıkma gibi, ek yükler yüklendi mi?
Elbette bunlar teknik olarak yapılması gerekli işler. Elbette bu işin uzmanları bu konuda daha detaylı analizler yaptılar. Ama ben bu konunun bir sistem meselesi olduğu tarafa bakmak istiyorum. Yukarıda saydığım sorunların yerine getirilmemesinde birinci ve genel neden, sermayenin para kazanmasına dayanan kapitalist sistemdir. Bu sistem için para kazanma, sermaye biriktirme esastır, gerisi teferruat. Fazla kazanmak için daha az malzeme kullanma, daha az zamanda yapma, ucuz işçilik gerekmektedir. Bunun yanında; akrabalık, dostluk, yandaşlık, aynı partiden olma vb. feodal ilişkiler de önemli rol oynar. Örneğin ihaleye verilirken, malzeme alınırken, işçi alınırken, proje yapılırken bu ilişkiler önemli işleve sahiptir. Bu yapılarda suçu olanları yargıya götürseniz yine aynı ilişkiler rol oynar.
Bu sistemin nasıl değiştirileceğini anlatmak bu sayfanın sınırlarını aşar. Bu konuda daha önce bu köşede yazdıklarıma tekrar bakılabilir.