Halit KATKAT

Tarih: 26.09.2017 10:40

Eğitim Sistemi neden yama tutmuyor?

Facebook Twitter Linked-in

Eğitim Sistemi neden yama tutmuyor?

TEOG sınavının Cumhurbaşkanı´nın emriyle kaldırılmasının ardından şimdi de yerine konacak sistem tartışılmaya başlandı. 15 yıldır yap boz tahtasına dönen eğitimde şimdi TEOG yerine hangi sistem konacak?
AKP´nin iktidara geldiği 2002 yılından günümüze kadar yapılan değişikliklere şöyle bir göz attığımızda şunları görüyoruz:
2003 yılında katsayı farkı arttırıldı.
2005 yılında 3 yıllık olan lise 4 yıla çıkarıldı.
2007 yılında Ortaöğretim Kurumları Seçme ve Yerleştirme Sınavı (OKS) yerine 6-7. ve 8.sınıfın sonunda girilen Seviye Belirleme Sınavı (SBS) geldi.
2012 yılında katsayı kaldırıldı.
2010 yılında 10 yıldır uygulanan Öğrenci Seçme Sınavı (ÖSS) sistemi değiştirilerek Yüksek öğretime Geçiş Sınavı (YGS) ve Lisans Yerleştirme Sınavı´na (LYS) geçildi.
2010 yılında 3 yıl uygulamanın sonunda tek sınav modeline dönüldü.
2010 yılında bir genelgeyle tüm düz liseler Anadolu liselerine dönüştürüldü.
2012 yılında ilköğretimde kesintisiz 8 yıllık sistemden vazgeçildi, 4+4+4 sistemine geçildi.
2012 yılında katsayı kaldırıldı.
2012 yılında dershaneler kapatıldı.
2013 yılında ilk TEOG sınavı uygulandı .
2017 yılında yani şimdi iseTEOG sınavı kaldırılıyor.
Bir kişinin -bu kişi Milli Eğitim Bakanı, Başbakan ya da Cumhurbaşkanı olabilir- emriyle neredeyse her yıl eğitim sistemi nasıl değiştirilebilir; milyonlarca öğrencinin kaderiyle nasıl oynanabilir? Ya da şöyle sorulabilir; milyonlarca öğrencinin, onları eğitim veren öğretmenlerin, eğitimin maddi yükünü çeken milyonlarca velinin görüşü ve iradesi olmadan, yani onlar hiçe sayılarak, bu işin uzmanı akademisyenler görmezden gelinerek eğitim sistemi nasıl değiştirilebiliyor?
Denilebilir ki eğitim, öğretim dinamik bir süreçtir. Bu yüzden de sistemin buna göre değişmesi de doğaldır. Evet doğrudur; ama bu değişim neye göre olmalı? Bir bakanın, başbakanın ya da cumhurbaşkanının isteğine göre mi olmalı?
Şimdi gazetelerden öğreniyoruz ki Milli Eğitim Bakanı TEOG´un yerine uygulanacak sistem hakkında rapor hazırlamış. Bundan önceki değişikliklere bakarak diyebiliriz ki yine iktidar kendi isteği doğrultusunda eğitime yön verecek doğrultuda rapor hazırlayacaktır. Zaten bu kadar değişikliğe uğramış bir eğitim sisteminin sağını-solunu çekiştirerek düzeltilmeye çalışılması boşuna çabadır. İktidar kendi ideolojisi doğrultusunda insan yetiştireyim derken eğitim sistemini daha da karmaşık hale getirmiştir.
Kapitalist sistemde üretim güçlerinin ve ilişkilerinin egemen sınıfın ihtiyaçlarına ve çıkarlarına uygun olarak yeniden üretimini ve sürekliliğini sağlamak için eğitim sistemi üzerinden önceden belirlenmiş eğitim programları aracılığıyla düzene uygun ve boyun eğen bireyler yetiştirmeyi gerektirir. Yani kapitalist sistem insanları mutlu olmaları, herkesin işi, aşı olması için eğitmez.
4+4+4 Sistemi ile daha oyun çağında, hatta anasının ilgi ve bakımına muhtaç çocukları anasının kucağından kopararak okula gitmeye zorladılar.
Kapitalist sistem kendi karakteri olan rekabetçi anlayışı bireylere çocuk yaştan itibaren aşılamaya çalışır. 'Başarılı olmak için çok çalışmalısınız', 'diğer bireyleri geçmelisiniz' yoksa iş bulamazsınız; 'ekmek aslanın ağzında' gibi sözlerle bireyleri birbirlerine düşürür; bir 'yarış hayvanı' mertebesine indirger. Bunun yansıması olarak bireyler arkadaşlarının ve hatta en yakınlarının omuzlarına basarak yükselmeye çalışırlar. Başaramayanlar ise ya ucuz işgücü ordusuna katılırlar, ya da işsizler ordusuna...
İktidar, bir taraftan eğitimi kendi dünya görüşü doğrultusunda biçimlendirmeye çalışırken, diğer taraftan kamusal eğitimi adım adım tasfiye ederek, yerli ve yabancı sermayeye önemli bir ‘pazar alanı´ olarak hazırlamaktadır. Devlet okullarında yaşanan yoğun dindarlaştırma uygulamaları nedeniyle, çocuklarını bu uygulamalardan korumak isteyen aileler, ekonomik koşullarını zorlayarak özel okullara yönelmektedir. Eğitimde 4+4+4 düzenlemesi sonrasında özel okulların sayısında ve özel okula giden öğrenci sayısındaki ciddi artış bu durumun en somut kanıtı niteliğindedir.


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —