Halit KATKAT


Ekonomik Krizin Emekçiler Açısından Çözümü

Halit KATKAT


Sistem her ekonomik dar boğaza girdiğinde kemer sıkma politikaları gündeme getirir. Kemer sıkma uygulaması her defasında işçi ve emekçilere uygulanır. Halk kesimleri her defasında niye her zaman bize uygulanıyor, zenginlere uygulanmıyor, diye sızlansa da iktidardaki partiler değişir yöntem değişmez. Hatta bu kemer sıkma politikasına karşı çıkıyoruz diyen sendikaların basın açıklaması ya da “krizin yükü patronlara” pankartları ile kitle yürüyüşü yapmaları ile de değişmez. Burada sisteme sınıf penceresinden bakmak gerekiyor. İktidardaki sınıflar (kişiler ya da partiler değil) her zaman kendi çıkarlarını korumak ve sermayelerini artırma eğilimindedirler. Onun için de krizlerde sermayeleri ve kårları tehlikeye girmesin diye bunalımın yükünü geniş halk kitlelerinin üzerine yıkacak önlemleri alırlar. İşçi ve emekçi örgütleri sermayenin iktidarını sarsacak güçlü eylemler yapmadıkça bu gidişi tersine çeviremezler.

Sendikaların, özellikle işçi sendikalarının, anlamadığı ve tam anlamıyla durumu kurtarma babında açıklamalarla günü geçiştirdiği acil bir durum da iş cinayetleridir. Soma’daki maden kazasında 301 işçi can verdi. Ondan sonra geçen 10 yılda 649 işçi iş kazalarında yaşamını yitirdi. Burada patronları tedbir almaya zorlaması gereken yer sendikalardır. Demek ki bu durumda işçilerin sorgulamaları ve değiştirmeleri gereken sendika yönetimleri olmalıdır. Sendika yönetimleri işverenlerin uzantısı gibidir. İşçilerden ziyade işverenlerin ve sistemin çıkarı doğrultusunda davranırlar.

Kapitalist sistem sınıfsal güç dengeleri ile işler. Sermaye sınıfının ya da iktidarının gücü işçi ve emekçilerin üzerinden biriktirdiği devasa sermayeden gelir. Ezilen sınıflar bu gücün yenilmezliğine inandırılmıştır. Ama işçi ve emekçilerin gücü üretim ve hizmet alanlarındaki emek gücünden gelir. Dolayısıyla sermayeyi yenecek güçte işçi sınıfının üretimden gelen birleşik gücüdür.

Emekçiler sistemi ve dünyayı değiştirmeye, kendi sınıf örgütlerinden başlamak zorundadırlar. İlk olarak sendikalarını kendi iradeleri ve denetimlerinde olacak sınıf sendikalarına dönüştürmekle işe başlamalılar. Sınıf sendikalarıyla kendi siyasetlerini oluşturmalılar.