Halit KATKAT


Emperyalizmin İşgal Planları Durdurulabilir Mi?

Halit KATKAT


Kapitalist ekonomi plansız ekonomidir. Üretimi belirsiz bir pazar için yapar. Talebe ya da ihtiyaca göre üretmediği için refah dönemlerinde ürettiği ürünler kitlelerin alım gücü düşünce satın alamaz olur ve ürettiği mallar elinde kalır. Üretilen ürünler depolarda birikince ucuza satalım stoklar erisin mantığıyla hareket etmez. Kapitalist işçileri işten çıkarır. Stoktaki ürünleri böyle eritmeye çalışır.

Kapitalizmin serbest rekabetçi dönemine özel mülkiyet uygundu. Özel firmaların pazarını genişletmesine ve fiyatları kendilerinin serbestçe belirlemesine devlet kurumları engeldi. Mülkiyetindeki devlete ait bu kurumları, hem fiyat denetimi hem de ürünlerini ucuz fiyata piyasaya sürmeleri özel firmaların ürünlerini istediği fiyata satmalarını engelliyordu. Devlet kurumları, Sovyetler Birliğinin planlı ekonomi ve sosyal devlet sistemi karşısında halkın sosyalizme özenmesinin önüne geçmek amacıyla Cumhuriyetin ilk dönmelerinde yaygınlaştı. Sovyetler Birliği kalktığına göre tehlike de kalkmıştı. Onun için sermaye yanlısı hükümetler sermayeye yolu açtılar ve özelleştirme furyası yaygınlaştı. Bütün devlet kurumları özelleştirildi.

Bu özelleştirme sadece bizde değil bütün kapitalist ülkelerde uygulandı. Ama bu özel mülkiyet aynı zamanda sermayenin istediği gibi pazar alanlarında at oynatmasına engeldi. İstediği yerde fabrika açma, ürünlerini pazarlama vb. işleri için özel mülk sahiplerinden izin almak zorunda kalıyor ya da mahkeme ve tapu vb. işler için bürokratik engellerle karşılaşıyordu. Bu gün artık devlet, sermaye adına mülklere el koyabiliyor. Eskiden devleti baba olarak gören kitleler, artık onun kendileri için bir kurtarıcı baba değil sermayenin koruyucu kutsal babası olduğunu daha açıkça görmeye başladılar. Trump’ın ülkelerden toprak talepleri de bunu açıkça gösteriyor. Bu liderlerin bireysel talepleri değil ulusal ya da uluslararası tekellerin talebidir. Bu tek adam egemenliğinin, daha önceki yazılarımda da yazdığım gibi kapitalizmin emperyalist dönemine uygun bir yönetim biçimi olduğunu görüyoruz.    

Trump’ın Netanyahu ile Filistin halkını sürgün etme planı ve Netanyahu’nun binlerce insanın ölümüne neden olan işgal planları ve Rusya’nın Ukrayna’yı işgal girişimi her türlü mülkiyeti tekellerin kullanımına açma planlarından başka bir şey değildir. Bu aynı zamanda bağımsız devlet kurma ve bağımsız devletlerin de bağımsız kalma koşullarını ortadan kaldırmaya yönelik çabalardır.

Bu günkü bu durum ikinci dünya savaşı öncesi Hitlerin toprak işgali planlarına benzemektedir. Bütün tekellerin planı dünya pazarını tek başına ele geçirmektir. Hitler Çekoslovakya’yı işgal ettiğinde diğer devletler sessiz kalmıştı. O zaman Hitler “dünyayı ele geçireceğini” ilan ederek işgallerine devam etti.

Her zaman yazılarımda belirttiğim gibi dünya çapında örgütlenmiş sermaye egemenliğini durduracak tek güç; dünya çapında örgütlenmiş işçi sınıfıdır.