Meral Tabakoğlu TOKSOY

Tarih: 02.01.2025 08:07

ESTETİK ANLAYIŞ

Facebook Twitter Linked-in

Estetik ne demek? Estetik deyince aklımıza ne geliyor? Sözlük anlamına baktığımızda; "Sanatsal yaratıcılığın, sanatta ve yaşamda güzel ve güzellik denen kavramın bilimi, güzeli araştıran bilim dalı. Güzellik duygusuna uygun olan, güzellik duygusuyla ilgili." Bu açıklamadan anlaşıldığına göre estetik eşittir güzellik diyebiliriz. Gözümüzü okşayan, güzel duygu veren, ruhumuza hitap eden şeyler...

Son yıllarda bu sözcüğü duyduğumuzda aklımıza çoğunlukla estetik ameliyatlar geliyor. Eskiden toplumun üst tabakasının, oyuncuların, sanatçıların rağbet ettiği bu ameliyatlar gün geçtikçe, tabiri caizse; iyice ayağa düşmüş durumda. Neredeyse mahalle aralarında mantar gibi çoğalan yerler, sıradan, dar gelirli insanların bile bu ameliyatlara yönelmesine neden oldu. Böyle olunca da şikayetlerin, sakatlanmaların hatta ölümlerin ardı arkası kesilmiyor. İşin erbabına bırakılmadığı her yerde olduğu gibi, bilinçsiz uygulamaların can yakıcı sonuçları kaçınılmaz oluyor. En azından, sağlık ve insan hayatı söz konusu olduğunda liykat tartışma  konusu olmasaydı...

Yapılan ameliyatların adı her ne kadar 'estetik' ameliyat diye adlandırılsa bile, çoğunlukla 'estetik' doğal bir görünümü olmuyor. Daha güzel olma adına bıçak altına yatıp, risk alanların seçimini kınama gibi bir düşüncemiz olmamakla, sonucu görünce içimiz acıyor şaşırıyoruz. Her insanın kendine has bakışı, gülüşü ve duruşu vardır. Bu operasyonlardan sonra çoğu zaman o karakteristik özellikler kayboluyor ve başka bir insana dönüşen, birbirinin benzeri, ruhsuz bakışlar ekranlarda ve sokaklarda (Şimdilik daha çok ekranlarda) boy gösteriyor.

Sadece insanların değil, evimizin, sokağımızın ve yaşadığımız kentlerin de ruhunun olduğu ve bunların da korunması gerektiği es geçilmemeli. Birçok medeniyetin izleriyle günümüze ulaşan şehirlerimizin elimizden kayıp gitmesine, heder olmasına seyirci kalınmamalı. Her adımda evimizde olduğumuzu hatırladığımız, gelenekleriyle ve nice güzellikleriyle bizi biz eden, güvende hissettiren her şey bu kentin ruhuna duyduğumuz sevgiden değil midir?
İlçemizde sayıları azalmış da olsa yöresel tatları yaşatmaya çalışan küçücük fırınlar, humus evleri, kadayıfçılar, künefeciler hepsi de bu kentin ruhu. Olmazsa olmazları...

Palmiyeleri, meydanları, yıllarca sevdiklerimizle bir araya geldiğimiz pastaneleri ve en başta saymam gereken sahili...

En başta yazamadım çünkü artık bir sahil kentinde yaşadığımıza emin değilim. İçim buruk, çokça da kızgın. Az önce yine sahildeydik. Sahil yolundan deniz tarafına baktığınızda artık deniz yok! Varlık içinde yokluk çekmek gibi. Denizi görmeniz gereken yerde "Çin seddi" gibi bir duvar  var.

Bu yazıyı hazırlarken Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığından yapılan açıklamada İskenderun Sahil Düzenleme ve Yenileme Projesinin önümüzdeki günlerde başlatılacağı haberini alıyorum. Ayrıca İskenderun Sahil Projesi'nin ülkemizin sahillerinde yapılan en büyük düzenleme projesi olacağı vurgulanıyor. Dilerim bu proje sahilimizi ketle bütünleştirip değer katan bir görünüme kavuşturur.

Kentlerimizin kimliğine, ruhuna sahip çıkıp, biricik muamelesi yapılması, vizyon sahibi olmayı gerektiriyor. Yaşadığımız deprem felaketinden (6 Şubat 2023) büyük ölçüde zarar gören şehirlerden biriyiz.

Yollar, kaldırımlar, binalar, tarihi eserler gibi birçok yer neredeyse sil baştan inşa ediliyor ve edilecek.

Yine liyakat ve estetik anlayış esas alınmadan, dokuya uymayan çalışmalarla şehirlerimiz cinayete kurban gidiyor. Hem de göz göre göre...

Yol genişletme çalışması yapılırken, kentin simgesi olan,  güzelim palmiyelere kıyıldığını üzülerek öğreniyorum. İlçemizin rüzgarda savrulan saçlarıydı onlar. Tek bir tanesinin bile yerinden sökülmesine razı olunur mu? Şehrimizde bir yandan yaralar sarılırken, öte yandan kolunun bacağının kesilmesiýle, telafisi olmayan çalışmalar devam ediyor...


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —