Denizler yaşam kaynağımız olagelmiştir. Akdeniz’le Karadeniz, çevrelerindeki kara parçalarına yaşamın kaynaklarını sunarken bilinen tüm uygarlıkların da güçlenme ve diğer coğrafyalara dağılım merkezidir. Bu kadar önemli özellikleri nedeniyle olsa gerek, bugün emperyalist ülkelerin, çok uluslu şirketlerin sömürgecilik politikalarının silahlı biçimi olan savaşın da kol gezdiği coğrafya olmaktadır. İşte bu büyük tehlikeye karşı, Akdeniz ve Karadeniz coğrafyasında yaşayanlar her zaman barışın, sanatın, edebiyatın evrensel sesi olmaya devam etmektedir.
O seslerden biri olarak Rize’nin Fındıklı Belediyesi, 5-23 Ağustos arasında “Eğitimeci Çocuk Atölyeleri” başlığıyla Sanat Atölyeleri, Yabancı Dil Atölyeleri, Doğa Atölyeleri, Drama ve Edebiyat Atölyeleri, Spor Atölyeleri, Yazar Buluşmaları düzenliyor. Fındıklı merkez yanında Sümer, Çağlayan, Arılı köylerinde düzenlenen bu atölyelerde çocuklar yaratıcılıklarını ortaya koyuyor, yeteneklerini geliştiriyor ve dayanışmanın sevincini yaşıyorlar. Ülkemizin ve insanlığın geleceği olan çocuklarımızın “meci”nin, Anadolu’daki adıyla imecenin dayanışmayla insanı zorluklardan kurtarma, paylaşmanın sevinciyle üretken kılma niteliğini yaparak, yaşayarak içselleştirmeleri sağlanıyor. Ne güzel…
“Toplumcu belediyecilik” anlayışıyla ikinci dönem de Fındıklı Belediyesi yönetimini kazanan Başkan Ercüment Ş. Cervatoğlu ve ekibi, emekçi halka yönelik de “Yeşil Altın Gümüş Deniz Festivali”ni 15-25 Ağustos günlerinde gerçekleştirecek. Bu festivalde de şehir merkezi yanında köyler, yaylalar da söyleşilerin, panellerin, konserlerin, tiyatroların, film gösterimlerinin, halk oyunlarının, eğlencelerin mekanı olacak. 10 gün boyunca öylesine yoğun bir programla Fındıklı nezdinde Karadeniz halkı kültür-sanat-edebiyat ve sporun her alanıyla haşır neşir olacak ki, bir ilçe belediyesinin bu programın altından nasıl kalktığı sorusu hemen akla gelmektedir. Başkan Ercüment Ş. Cervatoğlu ve toplumcu belediyecilik ekibi, bu büyük organizasyonun altından “meçi”yle kalkmaktadır. Fındıklı halkı ve dostları bu dayanışmanın en güzel örneğini vermektedirler. Onları kutlamak yanında her açıdan desteklemek, bu ülkenin tüm duyarlı insanlarının sorumluluğu olmalıdır. Ercüment Ş. Certvatoğlu başkanla Trabzon’da öğretmenlik yaptığım yıllarda tanışmıştım. Kendisi, KTÜ Makine Mühendisliği öğrencisiydi o zamanlar.
Sempatikliği, çalışkanlığı ve örgütçülüğüyle hep dayanışma içindeydik. Bağımız hiç kopmadı. Geçen yıl İzmir Karaburun Bilim Kongresi’nde buluşmuştuk. O zaman, bu yılki festivale benim de katılmamı önermişti. İşte bu önerinin bir gereği olarak ben de 18 Ağustos’ta “Eğitim Emek Edebiyat Söyleşisi” için Eğitimci-Yazar Erdal Kara ve Gazeteci-Yazar Hakan Özbek’le Fındıklı’da olacağım. Büyük kızım İlkyaz’ın Trabzon doğumlu olmasının yanında orada dostluk kurduğum öğretmenler, şair-yazarlar, eskimeyen öğrencilerim sayesinde Karadeniz’le bağım hiç kopmadı. Bu söyleşi vesilesiyle Karadeniz halkıyla yeniden kucaklaşmanın sevincini yaşayacağız.
Prof.Dr. İlber Ortaylı, gazeteci-yazar Çiğdem Toker, Şehmuz Diken, Av. Türkan Elçi, Görkemli Hatıralar programcısı Serhan Asker ve birçok kişinin söyleşi-imza etkinliği yanında Vartivor Yayla Şenliklerini, Su Sporlarını, Konserleri, Tiyatro Gösterimlerini yöre halkının kaçırmayacağını düşünüyorum. Bu güzel etkinlikler için emek veren başta Ercüment Ş. Cervatoğlu başkan ve Gökmen Turna olmak üzere festival ekibini yürekten kutluyor, başarılarının devamını diliyorum.