Mehtap Sert


Flörtöz Şiddet

Mehtap SERT


Evli, bekâr, yönelim fark etmeksizin aralarında duygusal bağ olan bireyler arasında yaşanan şiddet; yani flört şiddeti tespiti en zor şiddet türüdür. Flört etmek toplum içinde “ahlaksızlık” olarak adlandırıldığı için tespit edildiği hallerde üçüncü bir şahısla paylaşılma ihtimali de yok gibidir.

Ataerkil yapı kadınların flört şiddetini çoğunlukla kodları ile aklıyor. Fiziksel şiddetin tespiti kolay. Bir eylem var vurmak, yaralamak gibi . Şiddet tartışmasız. Ancak cinsel ve psikolojik şiddet o kadar tartışmasız olmuyor . Kimi kadınlar farkına varmadığı gibi kimi kadınlar bunu makul, kabul edilebilir görüyor .

Evli iseniz eşinizin her türlü cinsel ilişki talebini kabul etmeniz gerekir. Her zaman her koşulda hazır olmalısınız. Evli değilseniz ilişkinin devamı için erkeğin biyolojik ihtiyaçlarını karşılamanız gerekir. Oysa ki ilişkinin devamı için rızaya dayalı olmayan
cinsellik şiddettir. Kadının hazır olmadığı hallerde ilişkiye zorlanması, mesela uyurken, alkol etkisinde iken, ilaçla direncinin kırılması, ekonomik ihtiyaçlarını karşılamak için birlikte olmaya zorlanmak flört şiddetidir. Bir kadına hukuki destek sağlamıştık. Yıllarca eşi tarafından istemediği bir cinsel ilişkiye zorlanmış ve bu yüzden hasta olmuştu. Neden kabul ettiğini sorduğumda bir din adamı yapmak zorundasın dedi demişti. Kadın, evin gıda ve diğer ihtiyaçları için bu durumu kabul etmek zorunda kalmıştı.

Bir başka sohbette kadın arkadaşların erkek partnerleri tarafından nasıl kıskanıldığını mahcup bir gülümseme eşliğinde dinlemiştik. Erkek adam sahip çıkar! Kadının giyiminden, yaptığı işe, konuştuğu insana kadar karışan erkek, 'seven erkek' oluyor. 'Erkek koruyucu olmalıdır!' Koruyucu erkeğin kıskançlık mazereti de yüzyıllardır aynı cümlede vücut buluyor. “Aşkım sana güveniyorum. Erkeklere güvenmiyorum. Devir kötü. Erkeklerin tek derdi cinsellik...“.

Övgü gibi başlayan bir başka flört şiddeti de aslında kadınları küçümseyen erkeklerden gelir. “Daha önce senin gibi bir kadınla hiç tanışmadım. Çok güzelsin, çok akıllısın, çok iyisin, çok...” Değilim. Bütün kadınlar güzel, bütün kadınlar akıllı, bütün kadınlar iyi. Beni diğer kadınlardan ayıran daha iyi olan hiçbir yeteneğim yok. Tersinden ben akıllı, güzel, başarılı diğer kadınlar aptal, çirkin ve başarısız değil. Farkına varmak lazım bunun iltifat olmadığının ve bir şiddet türü olduğunun.

Aslında flört şiddeti çok göstere göstere gelir. Ben şiddetim der. Ancak ataerkil kodlar bunu tanımlamamızı engeller. Bir yerde yemek yiyor isek garsonla muhatap olması gereken masadaki erkektir. Hesabı erkek adam öder. Kadın hesap ödüyor, garsonla muhatap oluyorsa masadaki erkek değildir. Kadın doğası gereği naiftir. Naif bir doğamız yok aslında. Duygusal zekâmız daha gelişmiş. Bu da kadın aleyhine bir zayıflık değildir. Erkek toplumsal rollerine bürünüp kadına güvenli alan yaratıyormuş gibi tavırlar sergiler. Güvenli alanı kadın kendine yaratır. Erkeğe düşen görev güvenli alanda eşitlikçi davranmaktır.

Flört şiddeti yanı sıra biz kadınlar dostumuz sandığımız erkeklerin de şiddetine maruz kalıyoruz. Yıllar içerisinde geyik yapıyor sandığımız, gülüp geçtiğimiz dostlar sınırlarını zorlayıp şiddet uygulayabiliyor. Şiddetin her türünü tanıyoruz diyen deneyimli kadınlar bile çok kolay şiddete maruz kalabiliyor. Yol yürüyerek öğreniyoruz diyoruz ama daha yürünecek çok yolumuz var .

Şiddetsiz bir dünya için kadına şiddete hayır dediğimiz bir 25 Kasım daha iç açıcı olmayan verileri ile geldi. Flört şiddeti ile mücadelenin temel unsuru İstanbul Sözleşmesinden Letonya çıktı . 2025'in kadınlar açısından en kötü haberi bu oldu. Yasta mıyız? Hayır.... İsyandayız. Çay koyduk yeniden başlıyoruz!