Doğuyoruz; annemiz besliyor bizi, giydiriyor, temizliyor; ona katıksız bir güven duyuyoruz. Yüzünün ifadesine bakıyoruz annemizin; kocasına (ihtimal babamız) gülümsüyorsa, ona getirdikleri için şükran duyuyorsa; bizi onun kucağına verip onunla eğlenmemizi keyifle izliyorsa o adama da güven duyuyoruz.
Evden çıkıyoruz yavaş yavaş. Komşularımız, sokağımız, sitemiz, okulumuz, akranlarımızla iletişim başlıyor. Burada güven kavramı, ebeveynimizin güven şablonuyla bir süre idare ediyor. Ya yanlışsa ya eksikse…Olabilir çünkü ebeveynimiz de ebeveyninden aldığı şablonu kullanıyor.
Her şablon, kendi zamanının örüntüsüne sahip. Kendi zamanının korkusu var, endişesi var bu örüntüde. Kiminde kurt var, kiminde ayı. Kiminde yağmacı var, kiminde hırsız. Kiminde hastalık var, kiminde tecavüz.
Ebeveyn, zamanı çocukları kadar gerçekçi algılayamaz ve anlayamaz asla. Güven şablonu yüzde yüz kendisine ait değildir çünkü. Tehdit algısı değişmez. Yeni tehditleri sezer ama anlamlandıramaz.
Ders çalışmayan, geç uyanan, tüm gün bilgisayarın başında zaman geçiren, akıllı telefonunu bir an bile elinden düşürmeyen çocuklarından dert yanıyor aileler. Onların zihninde çalışkan olmak, başarılı olmak, erken uyanmak bir değer. Bu nedenle çocuklarının bu değerlere sahip olmalarını istiyorlar. Bu değerlerle toplumda bir yerlere gelebileceklerini düşünüyorlar. Oysa hayatın işleyişini çözüyor çocuklarımız. Hangi mesleklerin yapay zekaya yükleneceğini, hangi mesleklerin revaçta olacağını, hangi işi yaparsa sürdürülebilir bir kazanç sağlayacağını büyüklerinden daha iyi görüyorlar.
“Yaşlanınca çocuğumuz bize bakacak” düşüncesi yerini “çocuğumuz ne zaman iş bulacak da kendine bakacak” düşüncesine evrildi artık. Aydınlık bir gelecek umudu ile umutsuzluğu at başı gidiyor.
Güven şablonlarımız kolay değişmeyecek. Endişelerimiz sürüp gidecek. Çocuklarımızı anlamaya bizim daha çok ihtiyacımız var. Sevmenin, dinlemenin maliyeti yok, getirisi çok. Onları sadece büyütmeye değil onlarla büyümeye açık olmamız gerekiyor. Belki bu sayede daha gerçekçi güven şablonları yaratırız.