Sadullah ÇAĞLAR


İmparator Beyaz Saray'da

Sadullah ÇAĞLAR


Amerikan başkanlık seçimleri dünya ülkeleri nezdinde genelde tartışılan bir konu olmuştur. Dünya ülkeleri tarafından ilgiyle izlenen bu başkanlık seçimleri sonuçlandı. Eski başkan olan Cumhuriyetçi parti adayı Trump yeniden başkan seçildi  

ABD'nin seçimleri aslında politik olarak tanıdık kişilik veya siyasi kimliklerinden çok, adayların zengin olmalarından dolayı Demokrat parti ile Cumhuriyetçi partinin dış politika ve ekonomik olarak görüşlerinde pek bir ayrılık yoktur 

Genelde Başkan Kennedy’nin suikast ölümü ile son demokratlar siyasal barış yanlısı dönem kendiliğinden kapandı 

ABD başkan adayları, Pentagon silah tekelleri belirleyici olmakta Atlantik paktı yani NATO Trump'ın başkanlık döneminde evrensel tarihi Kudüs’ü İsrail topraklarına kattı. 
Trump, seçim konuşmalarında büyük Amerika’yı yeniden kuracağız ifadelerini daha ön planda görmekteyiz. Peki büyük ABD söylemi ne anlama gelmekte! 

Dünya imparatoru Trump seçim çalışmalarında Kanada ve Panama kanalı bizim topraklarımız içerisinde bir parseldir. Ayrıca Danimarka’da bir ada olan bölge geçmişte ABD’nin yani bizim topraklarımız içerisindedir.  

Kuzey Kore ve Çin ile yakın zamanda özel olarak görüşeceğiz. Peki bu görüşme ne anlama gelecek? Kanaatimce bu geleceğine yönelik bir tehdittir. 

Musk bir açıklama yaparak, “ben Nazi Almanya’sına hayranım” diye mesajında Nazi selamı vermiştir. Bu süreçte Alman Başbakanı Olaf Scholz Beyaz Saraya yönelik eleştirilerde bulundu.  
Aslında Nato üyeleri ABD’nin alanı içindedir. Başta Fransa olmak üzere 1789 yılında tarihi Notre Dame Paris geçtiğimiz yıllarda bir yangın sonucunda tahrip olmuştu. Yeniden restore edilen Notre Dame kiliseye dönüştürülerek ayin ile açılışı yapılmıştır. 

Batı ülkeleri şu anda körleşmeyi yaşamaktalar. Yani orta çağı özellikle geçmişin aydınlanma merkezi olan Fransa ile Goethe ve Marks gibi dâhileri ortaya çıkaran Almanya gerilemeye doğru yol almaktalar. Bu körleşme acaba neden ve nerden kaynaklanıyor? Cevabı kesinlikle net olarak ABD’ye bağımlı olmaktan geçiyor. 

Sanki ABD’nin bir eyaleti ve sıradan bir valisi olarak hareket etmekteler. NATO ülkeleri gelecekte ki iktidarları Beyaz Saray’ın desteği olmadan bir adım atamaz hale geldiler.  

1949 yılında Atlantik Paktı NATO Başkanı Paris’te yaptığı basın açıklamasında Einsenhower ne demişti, ilk işimiz eski Alman ordusunu geçmişteki güçlü konumuna getirip bize yönelik kullanacağız. Atlantik paktı hür dünyanın teminatıdır.  

“Acaba hangi hür dünya”? New York’taki özgürlük heykeli hangi barışın teminatı olacak bu kocaman bir tartışma konusu. 

Geçmiş yıllar İskenderun insan hakları derneğinde görevli olduğumuz süreçte Helsinki yurttaşlık derneği Adana Hilton otelinde Akdeniz Bölgesi İHD şubelerinin katılacağı 2 gün savaş suçluları adı altında konferans düzenledi. Bu konferansta Helsinki Yurttaşlar adına söz alan konuşmacılar; 

Gündem savaş karşıtı olarak ve terörizm genelde nerden kaynaklanmakta ve bölgemizde yaşanan olayları konuşacağız. 

Sırasıyla söz alanlar süreyi uzatmadan konuları anlatabilirler. Türkiye genelinde hukuk ihlalleri ile ilgili sıkıntıları anlatacaklar. İnsan hakları yöneticileri olarak cezaevlerinde yaşanan baskılar dile getirilecek. 

İskenderun şube başkanı olarak Sadullah Çağlar söz aldık. Konuşmanın 10 dakika sınırlı olması yanlıştır. Biz sorunlarımızı burada ifade etmek zorundayız. 

En başta savaş suçları bize göre en büyük dünya genelinde savaşın suçlusu Amerika Birleşik Devletleridir. Örneğin 1945’te Hiroşima ve Nagazaki’ye sivil halkın üzerine atom bombasını kullanarak 250 bin masum kişinin ölümüne neden olmuştur.  

1945 savaş sonrası Nürnberg’de suçluların yargılandığı mahkemede atom bombasının Japonya üzerine atılma emrini veren ABD Başkanı Harry Truan gündeme gelmedi. Mahkemede bulunan Alman avukat hakim ve mahkeme heyetlerine hitaben söylemde bulunarak “burada en büyük savaş suçlusu Truman neden yok”, Nazi Almanya’sına savaş içinde Almanya’nın en büyük silah fabrikası sahibi Alfred Krupp şimdi nerede? Cenevre’deki Leman gölü çevresindeki villasında viskisini yudumlamaktadır. 

İran’da Cumhuriyet yanlısı Başbakan Dr. Muhammed Musaddık İran şahı Rıza Pehlevi’yi tasfiye ederek İran’da laik Cumhuriyet’i kurarak petrolleri devletleştirip yabancı şirketleri ülkeden kovdu.  

Sonuç ABD, CİA harekete geçti. Başbakan Musaddık bir darbe ile yıkıldı ve Batı tarafından Şah Rıza Pehlevi yeniden göreve getirildi. Bir belge açıklayalım İran’da laik Cumhuriyetçi Musaddık sonrası İngiltere Başbakanı Sör Anthony Eden siyasi anılarında şöyle yazmıştı: Akdeniz’de özel yatımla gezideydim. Birkaç gündür uykusuzdum. Dün özel bir faksla İran’da Musaddık’ın bir darbe yapılarak iktidardan düştüğü haberini aldım. İlk defa rahat bir uyku uyudum. 

ABD’nin sömürgeci ailesi Rockefeller 1950 yılı ortasında ABD başkanı Eisenhower’e yazdığı mektupta Türkiye gibi doğrudan doğruya iktisadi yardım yapılabilir. Ülkeye uygun ve bağlı hükümetleri iktidarda ve bize zararsız bırakılacak biçim ve miktarda olmalıdır. 

1980 ABD’nin yeni dünya düzenini anlamak için Arap baharı, Ortadoğu projesi, körfez savaşı, Libya’da Kaddafi’nin son bulması gibi olaylara bakmak gerekir. 

Günümüzde Suriye’de Beşşar Esad iktidarının son bulması iki yıl süren Filistin’de 50 bin kişinin ölümü ile ilgili Birleşmiş Milletler İsrail saldırılarına karşı ateşkes kararını kim veto ettirdi. 
Hür Dünya adına ABD, Rusya’nın NATO tarafından kuşatılıp batının Ukrayna’ya silah yığınağı ne anlama geliyor?  

Amerikalı yazar Blum’un Demokrasi kitabında Washington Dünya hakimi olmak için “Demokrasi ve Özgürlük” vaat ediyor. Acaba nasıl bir demokrasi ve nasıl bir özgürlük?