Halit KATKAT


İşçi ve emekçilerin kurtuluşu kendi ellerindedir

Halit KATKAT


Siyaset kurumunun işçi ve emekçilerin bir işine yaramadığı, işçi ve emekçilerin işlerini daha da karmaşıklaştırdığı her gün yeni delillerle ortaya çıkmaktadır.

Deprem için toplanan paraları yol ve köprülere harcayarak, yapan firmalara geçiş garantili iş vererek geçilmeyen yol ve köprülerden inşaat şirketlerine bütçeden para aktarma, halkın iradesi olmadan sayıştay denetimi olmadan bütçeyi 450 milyar dolar zarara sokma ve bunun hesabını halka vermeme…

Sermaye sahiplerine ucuz kredi kullandırma ve vergi cezalarını affetme gibi işlemler,

Birkaç yerden maaş alan ayrıcalıklılara, tarikatlara giden paralar, itibardan tasarruf edemeyen saraya harcanan günde 6.5 milyon lira nedeniyle açık veren bütçenin açığı nereden karşılanacak tartışmasına Hazine ve Maliye Bakanı’nın bulduğu çözüm on bin lira alan emekliye resmi rakamla yüzde 75 enflasyon karşısında zam yapılmaması, asgari ücretliye zam yapılmaması, yerel yönetimlerde tasarruf nedeniyle işçilerin çıkarılması, emekçilerin alacağı ihtiyaç kredisi faizlerinin aylık 4.5 lara çıkarılması. Bunlara bir de yeni vergilerin ekleneceği söylenmektedir.

Yani lüks lokantalarda karides yiyenlerin, lüks otellerde tatil yapan, lüks arabalara binenlerin masrafları işçi ve emekçilerden çıkarılmaya çalışılmaktadır.

İşçi ve emekçiler sınıf sendikalarını örgütlemez ve sınıf sendikaları öncülüğünde hedeflerini ve eylem planlarını çıkarmazlarsa bu kötü gidişi durduramayacaklardır. İşçi ve emekçiler kendilerini bölen siyaset kurumunun peşinden gitmeyi bırakıp kendi sınıf sendikalarında kendi siyasetlerini yürütmelidirler. Eskiden beri siyasetin sendikalara, memurlara, meslek odaları vb. sınıf örgütlerine yasaklanması boşuna değildir.