Maden işçileri Ankara’da bakanlık önünde hak arıyorlar. Manisa'nın Soma ilçesinde bulunan ve AKP Milletvekili Ferhat Nasıroğlu'na ait Fernas Madencilik isimli şirkette, Bağımsız Maden İşçileri Sendikası 'na üye olduktan sonra işten çıkarılan işçilerin eylemi 22 gündür sürüyor.
Ankara’ya gelen işçiler, Çalışma Bakanlığı önünde açıklama yapıyorlar. Sınıf bilincine ulaşamamış işçiler hep bunu yapıyorlar. Onları örgütleyen sendika, sokakta basın açıklaması veya yürüyüş yaparak, bazı partileri ve kitle örgütlerini de yanına alarak oluşturduğu kitle ile işe geri alınacaklarını umuyorlar. Ekonominin işverenler için görece bugüne göre daha iyi olduğu dönemlerde bu belki kısmen gerçekleşebilir bir durumdu ama bugün ekonominin daha kötüye gittiği bu dönemde pek mümkün görünmüyor. Sendikaların unuttuğu ya da işine gelmediği bir durum işçinin en etkili hak alma aracı GREV’dir. Bazen tek işyerinde bu da yetmeyebiliyor, o zaman aynı işkolundaki sendikalarla dayanışma önem kazanır. Dayanışma grevi yapmak için ön hazırlıklar yapmaları gerekir. Bu da yetmiyorsa iş bırakma eylemlerini daha geniş alana yayarak talepler gerçekleşene kadar sürdürmek hatta genel grevi hedeflemek, (asgari ücret için bu zorunluluktur), gerekir.
İşçilere güvenmeyen diğer bir sendika, Çelik İş Sendikası da üyelerine şöyle bir bildiri gönderiyor: 2024 Yılı sonuna kadar emekliliğe hak eden üyelerimizin, emekli aylığı bağlanma oranlarında enflasyonun etkili olması ve 2025 yılında düşme eğilimi göstermeye devam edeceğinden dolayı en geç 31.12.2024 tarihine kadar emekliliğe müracaat etmeleri, aksi halde 2025 yılına sarkması durumunda tahmini verilere göre yüzde 30-35 arası düşük maaş bağlanması ihtimaliyle karşılaşabileceklerdir. Farklı bir gelişme olması halinde 31.12.2024 tarihine kadar siz değerli üyelerimiz de bilgilendirme yapılacaktır."
Burada bürokratik sendikacılığın tavan yapmış halini görüyoruz. Bunun tercümesi şudur: işçilere diyor ki ben sizin hak ve hukukunuzu koruyamayacağım kaçın kurtulun” Emekli işçiler için toplu sözleşmelere madde koymayan sendika emekli maaşları gittikçe düşerken işçilerin emekli olarak kurtulmasını öneriyor. “Bu nasıl bir sendikacılıktır” ya da bürokratik sendikacılık nedir diyenler işte böyle bir sendikacılık diyebileceğimiz bir örnektir. İşçilerin deyimi ile işçilerden kesilen aidatlarla servet yapan sendika ağalığı…
Her iki örneğe bakarak işçiler ne yapmalı diye soranlara benim yanıtım her zaman olduğu gibi bürokratik sendika yönetimlerinden kurtulun. Kendi iradenizle temsilciler seçin, kendi kararlarınızı uygulayabildiğiniz yani “birimiz hepimiz; hepimiz birimiz için” ilkesini uygulayacağınız sınıf sendikalarını oluşturun. Unutmayın ki her sınıftan bireyleri barındıran partiler sizi birleştiremez ve hak almada bugünkü sendikacılarınız gibi her an yan çizebilirler.