Nurullah ER


İYİ VE KÖTÜ

Nurullah ER


İyi ve kötü kavramları değerlendirilirken genelde ahlak ölçü alınır.  İyi, ahlak bakımından olumlu anlam taşırken, kötü olumsuz bir çağrışım uyandırır.  Ahlak, insan olmanın temel kavramıdır.  İnsanlığa yararlı şeyler ifade etmek için kullanılır.  İnsanların içinde yaşadıkları toplumla bağlarını güçlendiren en önemli değerlerin başında gelir.  İyilik, toplumun gelişmişlik seviyesinin katma değeridir.  Kargaşaların, kavgaların, anlaşmazlıkların, istenmeyen durumların sigortasıdır. Hiçbir maddi karşılık beklenmeden yapılan yardımdır.  İnsanı mutlu eder, vicdanı rahatlatır.

İyilik yapmak için, iyi, zavallı adam aramak gerekmez. Kötü yolda olan birine yapılan iyilik onu doğru yola sevk edebilir.

Kötü, bir irade kararı doğrultusunda yapılan ahlaki kararlara, iyiye aykırı görülür. Mutluluğu, güzelliği engelleyen şeylerdir. Bencillik, çıkarcılık, ihmalkarlık gibi yaşam tarzını içinde barındıran fikirsizlik ve düşüncesizliktir.

Bir şey değil, bir şeyin varoluşudur, o da cehalettir.

İnsan ahlakı eylemlerinde özgür olmasından geçer.

Özgürlük, irade ile, “iyi” ve “ kötü” davranışlarından birini seçmektir. Her ne kadar insan davranışını etkiyen nedenler olsa da, insan kendi ahlaki değerini kendi oluşturur.

İnsanlar her ne kadar iyilerin çoğaldığı, kötülüklerin olmadığı bir dünya özlemleri olsa da, bir türlü yaratamamışlardır.

Kötülüğün ve zalimliğin sembolü bilinen Firavuna sorarlar, “Nasıl Firavun oldun?”

“Hiç karşı çıkan olmadı ki” der.

Kötülüğün kaynağı cehalettir.

Ahlak felsefesinde ilk emir, kötülükten uzak durun. Yeryüzü yaratılmışlarının en soylusu bilinen, gözbebeği denen insanoğlu var olduğu günden bu yana yaşamının büyük bir kısmını savaşlarla geçirmiş, kötülüklerle boğuşmuştur. Paranın verdiği güçle, iktidar olmayı fırsat bilenlerin siyasi gücü ve ekonomik modeli kapitalizm hiçbir ahlaki ve insani değer tanımamıştır. Kapitalizmin, doruk noktası emperyalizm sürekli ilerlemiştir. İlerlerken dünyanın gözü önünde sergilediği vahşetinin trajedisini milletlerin izlemesini istemiştir.

Baudrillar’ın dediği gibi, “ Herkesin her şeyden haberdar olduğu, buna rağmen hiçbir şey yapmadığı, her şeyin  dayanışma içinde görünüp yerinden kıpırdamadığı bir dünyada yaşıyoruz.”

“Kötülüğün hakimiyet kurduğu bir dünyada iyi olmayı seçmek isyandır” demiş Mario Levi.