İlginç değil mi? Bu başlık, bu gündem başka bir ülkede yıllarca güldürü malzemesi olur hatta iktidar istifaya davet edilir.
Kamu kaynakları üzerine titrememiz gereken kaynaklardır. Eşitlik ve adalet, kamu kaynaklarının paylaşımındaki hukukla sağlanır.
Hükümet değişmedi. Yirmi iki yıldır aynı parti, son dokuz yıldır da aynı ittifak tarafından yönetiliyoruz.
Artık tasarruf tedbirleri alıyoruz demek, yıllarca kamu kaynaklarını hunharca çarçur ettik demek değil midir?
Hesap sormayı unuttuk. Sorumlu aramamayı kanıksadık. Yolsuzluğu ve talanı yargılamak bir yana yadırgamıyoruz bile. Ömer’in adaletinden söz edenlerle kamu kaynaklarına Moğol askeri gibi saldıranlar aynı kişiler.
Batı’da oğlunu makam arabasıyla okula yetiştirdiği için istifası istenen başbakanları, devlet adamlarını yazıyor gazeteler. Yanlış, verimsiz, projeleri onaylayanlar görevlerinden alınıyor, yargılanıyorlar. Kimi de utanç duygusuyla toplum arasına artık karışamayacağını düşünüp intihar ediyor.
Sayıştay raporları birkaç gazetenin takıntısı gibi sunuluyor. İki yüz kez değiştiği söylenen İhale kanunu yine birkaç hukukçunun diline pelesenk olmuş gibi bir izlenim yaratılıyor.
Emekli perişan, işçi mağdur, memur sürünüyor; gençler işsiz…
Üniversite mezunları yut dışına çıkmanın yollarını arıyor
Vergide adalet sağlanmalı. Sermayenin yurt dışına kaçması önlenmeli, beyin göçünü tersine çevirecek politikalar geliştirilmeli.
Soruşturma, yargılama adil ve hızlı yapılmalı.
Kamu mülkiyetinin ne olduğu, kime ait olduğu, nasıl kullanılması gerektiği okullarda ders olarak verilmeli. Yurttaşlık bilgisi her yurttaşa yeniden kazandırılmalı.