Övünmek gibi olacak ama cehaletimi belli etmemek için, konuşmaktan çok susup dinlemeyi tercih eden uyumlu yurttaşlardanım. Bugünlerde çevremizde ve basın kuruluşlarında gündemde olan ‘kent konseyi hakkında ne biliyorsun?´ sorusunu soran olsa, topu hemen taca atarım. “Bu âlemden ben anlamam. Çok merak ediyorsan Halit Katkat´a ya da Nihat Köklü´ye soracaksın. En iyisinin onlar bilir” derim.
Nihat Köklü arkadaşımız, yavru ilçemiz Arsuz´da ikamet eder. Arsuz kentine ve kent konseyine katkılarını anlatacak olsam bizim sütun yetmez. Nihat´ı yeterince tanımayan Arsuzlular; “amma da abartmış” demesinler diye uzatmıyorum.
Halit Katkat gazetemizin de köşe yazarlarından. Yıllardır her fırsat bulduğunda kent konseyinin güzelliklerini, insanlara ve olmayan demokrasimize getirecekleri faydaları anlatmaya çalışır. Fazla bilginin bünyeye zararlı olduğuna inandığım ve karşı görüşte olduğum için ben dinleyicilerinden değilim.
Konuyu dağıtmayalım. Resmi kayıtlarda Süpürge Derneği´nin başkanı olarak göründüğümden, kent konseyi için telefonla davet edildim. Gelemeyeceğimi belirtip, yetkili birisinin geleceğini söyledim. Hanım kızın isim istemesi üzerine, gazetemizin patronu, Süpürge ve Ayna derneklerinin de kurucusu Figen Arlı´nın adını verdim. İyi de ettim. Sabahın köründe gidip, propaganda çekemezdim. Ne de olsa Figen Hanım sabırla dinler, tansiyonu da yükselmezdi.
Derneklerin Çarşamba günleri yapılan geleneksel toplantısında, Halit Katkat´ı dinleyip, Kent konseyi toplantısına katılanlarla, Figen Hanımla Mehmet Berkyürek´in değerlendirmelerinden nasiplendik.
Özümün çıkardığı özeti yazmak gerekirse: Toplantının giriş bölümü Tosyalı reisimizin, yaptığı, yapacağı hizmetlerin uzun bir reklam sunumuyla geçmiş. Kaymakamımız İskender Yönden´le, Belediye başkanımız Fatih Tosyalının öneri ve önderliğinde oluşturulan konsey kurulu, asil ve yedek üyeleri oylamaya sunulmuş ve onaylanmışlar.
Katılımcıların anlatımına göre, liste fena değilmiş. Zaten üç ay sonra tekrar toplanacaklarmış. “Listede İSTE rektörünün adını göremedim, neden konulmamış” dedim. Keşke demeseymişim. Söylentiye göre, Rektör, Kent konseyi başkanı olmak istemiş, güya kabul görmemiş.
Asıl listenin içinde, İskenderunluların yakından tanıdığı çevre derneği başkanı Nermin Yıldırım Kara dışında bir hanım ismine rastlamadım. Katılmadığıma çok iyi etmişim. Gitseydim niza çıkarırdım. “Bizim dernek tabela derneği mi? Her Çarşamba toplanıp, bilgimize bilgi katmak için, konuşmacı dinlemiyor muyuz? Asıl listede adım neden yok?” dermiydim? O da bana kalsın. Her şey de buraya yazılmaz ki.