1984 yılından bugüne belediye meclislerini, değişik dönemlerde haberci olarak takip ettim, Nardüzü Belediyesi'nin kurucu yazı işleri müdürlüğü görevini yürüttüğüm dönemde de meclis çalışmalarının içindeydim. Geçtiğimiz dönem de Arsuz Belediyesi'nin meclis üyesi olarak da 6 Şubat depremine kadar bu çalışmaların içindeydim. Meclislerde alınacak her bir kararın ileriye dönük etkilerinin farkında olarak, hareket edilmesinin sorumluluk gerektirdiğini yaşayanlardan oldum.
6 Şubat'ın ardından daha çok gazetenin yazı işleri mutfağında kalma zorunluluğundan meclisleri istememe rağmen takip edemiyorum. Gazetenin hazırlık gününde toplanması gerekirken 'diğer güne erteleyelim' olunca 7 Şubat oturumu için salondaydım. Mehmet Dönmez'i bir kez Cebike'deki tartışmalı toplantıda, bir kez 10 Ocak'taki 2025 yılı projelerini tanıttığı basın toplantısında takip edebilmiş, bir kez de AKP grubunun 5 üyeye oy verebilecekken, 3 üyeye oy verdirtildiği denetim komisyonunun seçiminin yapıldığı meclis oturumunda izlemiştim.
7 Şubat tarihli meclis toplantısı, bir gün önceki oturumunun başlama saatinin ileriye alınmaması üzerine Başkan Dönmez'in serzenişiyle başladı, kamuoyuna arsa satışı ve Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum' a Fahri Hemşerilik Beratı verilmesi teklifinin reddi tartışmalarıyla yansıdı.
Başkan Dönmez, oturum saatinin ertelenmesi isteklerinin yerine gelmemesini 'inatlaşma', 'gündelik çekişme' olarak yorumladı. Oturumun baştaki tartışmalı yönü özetle toplantının ilan edilen yer, gün ve saatinde yapılmasının yasal dayanağı... Başkanın bugünden yarına 'erteleyelim' isteği ile meclis, toplantı günü ve saatinin dışında toplanırsa alınan kararların geçerliliğini, yazı işleri müdürüne sormuşlarsa, acaba cevabı ne olmuştur?
Başkanı topu topu 4 kez izleme fırsatım oldu demiştim ya...
Yaklaşık bir yılını tamamlamak üzere olan, son 4 yıldan gün almaya hazırlanan başkanlık döneminin sınırlılığındaki bir telaş içinde sanki. Heyecanla anlattığı planlarının projelerinin bu 4 yıla sığmayacağı telaşı…
Son oturumda da mevzuatın, karar alma süreçlerinin gerektirdiklerini esneterek, zamanın akışını yavaşlatma ihtiyacındaki enerjiyi görmemek mümkün değildi. Bir telaş ki...
CHP Grubu da 'bu meclis yasalarla yönetilir' derken gün ve saatin değiştirilmesinin keyfiyete kalamadığını, kural, yönetmelik ve yasaların bağlayıcılığını, Grup başkanvekillerinin ikili görüşmeleriyle bunun sağlanamayacağını, meclisin verdiği kararı, meclisin iptal edebileceğini açık bir dille ortaya koydu.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum' a Fahri Hemşerilik Beratı verilmesi teklifi serzenişle başlayan oturumda gündeme alındı. Yani gündem dışı bir teklif olarak geldi. Fahri hemşehrilik beratının verilmesi CHP grubunun oylarıyla reddedildi. Tartışmaların belirleyiciliğinde kamuoyuna yansıyan teklifin, gruplarla görüşme yapılmadan getirildiği görülüyor.
Teklifin gündeme alındıktan sonra reddi, Meclis gruplarıyla önceden 'istişare', diyalog, ikna turu yapılmadan gündeme getirilmiş olduğu olması başka nasıl yorumlanır?
Sahile örülen duvarıyla, imar aflarıyla birlikte anılan bir bakanlığın başındaki isme CHP grubuna göre, mesafeli yaklaşımın gerekçeleri kamuoyunun gözü önünde...
İki örnek gösteriyorlar biri kenti denizden ayıran duvar. Diğeri imar barışı.
Sahildeki düzenleme için de grup, 'bu teklifin gerekçesi sahil tamamlansın, yeniden görüşelim' yaklaşımında...
2018 yılında çıkarılan “İmar Barışı” adı altındaki imar affıyla 7 milyon, büyük bölümü denetimden yoksun, bağımsız birim yasal hale getirildi. Bu yapılar, yasal iskân ruhsatlı yapılarla eşdeğer hale geldi. Hatay'da İmar Affı kapsamında alınan yapı kayıtbelge sayısı 56 bin 465. Depremde yıkılan, ağır hasar alan konutlar içinde ne kadarının imar affından yararlanmış yapı olduğunu bilen var mı?
