Halit KATKAT

Tarih: 22.05.2018 10:44

Neyi vaat ettiler; neyi verdiler

Facebook Twitter Linked-in

Adalet Bakanlığı´nın arabuluculuk konusunda hazırlattığı bir kamu spotu vardı. Orada birbirine neşeyle sarılan işçi/patron manzaraları eşliğinde şöyle deniyordu 'Anlaşmazlığınızı dostane çözüm yöntemiyle çözün, kazanan siz olun.”
Olurda bunu anlamamış olan işçiler olur diye de başka bir kamu spotunda “Arabuluculukta hem işçi kazanıyor hem işveren” diye vurguluyordu. Bunu Adalet Bakanlığı niye yayınlıyor? Elbette bu, iş dünyasının yargı sorunlarını işçilerin yargıya başvurma hakkını zorlaştırarak aşma çabasından başka bir şey değil. Çünkü iş mahkemeleriyle ilgili düzenleme, işçilerin işvenlerle olan sorunlarında dava açabilmesi arabulucuya başvurmuş olma koşuluna bağlıydı. Bunun istisnası iş kazası ve meslek hastalıklarından kaynaklanan tazminatlardı.
TOBB Genel Kurulunda konuşan Genel Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu. bu konuda şöyle söyledi: “Büyük sıkıntı yaşadığımız bir başka alan, yargı sistemiydi. Özellikle iş mahkemelerindeki davalarda, işveren yüzde 99 haksız çıkıyordu. Bunu değiştirmek üzere, zorunlu arabuluculuk sisteminin uygulamaya alınmasını sağladık. Aylar, hatta yıllar süren davalar, artık günler-haftalar içinde çözülüyor. Bu vesileyle, bizlere her zaman destek olan sayın Cumhurbaşkanımıza, Başbakanımıza, bakanlarımıza ve Meclisimize, bizimle birlikte çalışan, emek veren bürokratlarımıza, camiamız adına teşekkür ediyorum!”
Halbu ki bu konuda AKP lideri ne diyordu “işçilere müjde arabuluculuk sistemini getiriyoruz”, “işçileri mahkeme kapılarında sürünmekten kurtarıyoruz. Şimdi Hisarcıklıoğlu´nun konuşmalarından bir kere daha anlaşılıyor ki işçileri değil; patronları mahkeme kapılarından kurtarıyormuş. Patronlara bu işte kimlerin ya da hangi kurumların yardımcı olduğunu Hisarcıklıoğlu konuşmasında açıkça belirtmiş.
Sadece 2017 yılında 116´sı kadın, 60´ı çocuk olmak üzere 2 bin 6 işçinin hayatını kaybettiği, iş kazaları konusunda ise Hisarcıklıoğlu şu açıklamaları yapıyor: “İş sağlığı ve İş Güvenliği mevzuatının KOBİ´lere yük getirdiğini” söyleyerek “Kültürümüzde güzel bir söz var: ‘Zorlaştırmayın, kolaylaştırın!´ Biz de iş ve yatırım ortamı önündeki engelleri tespit edip, hükümetimizle birlikte kaldırdık” açıklamasında bulunuyor. Burada Hisarcıklıoğlu kimler için diyor “zorlaştırmayın, kolaylaştırın” diye? Patronlar için olduğu çok açık.
Hisarcıklıoğlu´nun konuşmasında “Cumhurbaşkanımıza, Başbakanımıza, bakanlarımıza ve Meclisimize,” yardımcı olduğu için diyerek teşekkür ettiği yetkili makam ve kurumlar Patongaya´nın değil elbette bu ülkenin Cumhurbaşkanı, Başbakanı, bakanları ve Meclisi. Bu Cumhurbaşkanı, Başbakan ve bakanlar AKP iktidarına ait; Mecliste büyük çoğunluk ta AKP ye ait. Yani patronlara yardımcı olan kol kanat geren AKP iktidarı.
Halbuki 2002 de AKP iktidara “fakir fukaranın, garip gurebanın hakkını koruyacağım” söylemi ile işçilerden oy alarak iktidara gelmişti. Ve bu günde AKP´yi iktidarda tutan, ona oy veren büyük çoğunluk işçilerden oluşmaktadır.
Şimdi, 24 Haziran´da yeni bir seçim var. AKP yine işçilerden oy istiyor; hatta alacaklarına çok güvendikleri için her kesime çeşitli vaatlerde bulunurken işçilere laf olsun diye bile vaatte bulunmuyorlar.
Umarım işçiler, özellikle de AKP´ye oy veren işçiler, oy kullanırken bu durumu göz önüne alırlar.


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —