Nurullah ER


O İYİ İNSANLAR!...

Nurullah ER


“O iyi insanlar, o güzel atlara binip gittiler. Demirin tuncuna, insanın piçine kaldık” demişti Yaşar Kemal Demirciler Çarşısı Cinayetin’deki romanında.

O iyi insanlar, o güzel insanlar olmadıkça, uygarlık yolunda yürünmedikçe, bizler kötülüklerden kurtulamayız, dünü yaşamaya devam ederiz.

İyi insan, yaratmak, güzel huylu olmak o kadar zor olmasa gerekir. Yolu, okumak, düşünmek, kendini yenilemektir.

Empati diyorlar ya! İğneyi kendine çuvaldızı başkasına batırmaktır. Önce kendi çirkinliğini görmek, sonra da başkasında kusur aramaktır. Sormak, sorgulamaktır.

Yaşlı biriyle sohbet ederken, neden hep geçmişten bahsettiğini sormuştum. 'Günler kötü, yaşam zor da ondan' dedi.

Geçmişin de zorluğu, yokluğu, kıtlığı, mahrumiyeti yok muydu diye sorduğumda; "Doğru onlar vardı, ama insanlıkta vardı. İnsan, insanın can damarıydı. Herkesin sorunu, herkesi ilgilendiriyordu. Hasta ziyaretine gelen birisi, ayağına doktor gelmiş gibi oluyordu. Komşunun gönderdiği bir tas çorba ballı
börek tadı veriyordu.” dedi.

O güzel insan, mazinin insan sıcağıyla konuşurken, günümüz gidişatına kendini insanlığa uyarlayamayan, insan olmananın mağduriyetini yaşıyorduk.

Hayatın öznesidir insan.

Hayalleriyle, umutlarıyla, arzularıyla...

Yaş, cinsiyet, etnik köken, inançsal düşünce ayrımı olmadan, insandan beklenen insan olmasıdır.

Üst kimliğidir insan, medeniyet etiketi ve evrene bıraktığı iz.

İnsan haz almak, mutlu olmak, zevki yaşamak için insandır.

Gözleri bunun için ışıldar, bunları düşünür, bunlara kafa yorar.

Ama öyle mi?

Korkuları kendi yarattıklarındandır.

Fakirliktendir, yoksulluktandır, savaşlardandır...
İnsanlar doğuştan eşittir. Doğa onları bedensel ve zihinsel yetenekleri bakımından eşit yaratmıştır.

Her ne kadar eşit yaratılmış olsalar da, gücü eline alan üstünlük kuruyor. O zaman insan insanın kurdu oluyor. Her ne kadar birbirlerinin kurdu olsalar da, kötülükten uzaklaşıp, barışı özlüyorlar. Barışa giden yolun akıldan geçtiğini, doğanın bir yasası olduğunu bilmek gerekir.

Kötülüklerden kurtulmanın, güzel insan olmanın yolu aklın yoludur.

İnsan ne bir melek, ne de şeytandır. Tam melek rolünü oynayacağı zaman, şeytan kılığına bürünmektir.