Nurullah ER


OLMAZ BÖYLE ŞEY!

Nurullah ER


Olmaz böyle şey / Yoksa rüya mı? / Yıktın gittin dünyamı... diye uzar gider, 1970’li yılların pop müziği sanatçısı Yeşim’in şarkısı.
Beğeni ile dinlenirdi.
Herkes kendince yorum yapardı.
Duygu yüklenilirdi, gerçek aranırdı...
Gençler daha çok dinlediğinden aşka yorardı.
Olmaz böyle şey, uygun değildir anlamı taşır, şaşkınlık belirtir...
İnsana dair uygun olmayan şey zararlıdır.
Günümüzde olmaması gereken o kadar şey var ki, her gün farklı sürprizlerle karşılaşıyorsun.
İnsanın canını acıtıyor, ruhunu sıkıyor, yaşamını alt üst ediyor.
Ülke şaşkınlık havuzuna döndü, nerdeyse bir kaşık suda boğulunuyor.
Dün gerçekleşen olumsuz bir şeyin yerine, bir yenisi kapının önüne konuveriyor, önceki olumsuzluk unutuluyor.
Şaşkına dönüyorsun, aval aval bakınıyorsun... 
“Olmaz böyle şey!” demekten öteye gidemiyorsun.
Sabır, tahammül, öfke, can sıkıntısı, tepki... birbirine karışıyor.
Çözüm? 
Çözümsüzlük...
“Olmaz böyle şey!” artık şarkı sözü olmadan çıktı.
Gençler Yeşim’i de pek tanımaz.
Kala kala iş ileri yaşlılara kalıyor.
Onları da yaşam sıkıntısı, geçim kaygısı, sağlık sorunu... halden hale soktu.
Şarkıyı, türküyü çoktan unuttu.
Yedi uyurlara döndü.
Çarşıda, pazarda fiyatlara bakınıp, “Olmaz Böyle şey!“ demekle yetiniyorlar.