Değerli SES okuyucuları; 2019 yılında Avrupa Parlamentosu ve Konseyinin kabul ettiği, sıfır olarak bayiden satılacak araçlarda zorunlu olarak bulunması gereken güvenlik donanımlarının sayısını artıran (AB/2019/2144) sayılı yönetmeliğinin, Türkiye’de yürürlük tarihi 27 Nisan 2024 tarihli, 32529 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan yönetmelik ile 7 Temmuz 2024 olarak belirlendi.
Otomotiv gibi talep, distribütör siparişi ve özellikle Uzak Doğu’dan ithal edilen araçlardaki 1.5 aya varan transfer süreleri nedeni ile satış öncesi süreçlerin 4-5 ayı bulduğu bir sektörde, Nisan ayında yayınlanan yönetmelik ile satışın yeni regülasyonlara göre Temmuz ayı başına kadar 3 aydan az bir süre verilmesi firmaları zor durumda bıraktı. Peki bu bir fırsat mı? Kriz mi?
Son günlerde çok sayıda yüksek indirimli, sıfır ya da nispeten düşük faizli kredili otomobil satış kampanyalarını çok sık görmeye başladık. Bayilerin stoklarında yer alan ve yeni regülasyonu karşılayamayan araçların 7 Temmuz tarihinden önce satışını amaçlayan bu kampanyalar tüketiciler için ciddi bir fırsat. Bayiler için ise 7 Temmuz sonrası bu araçları satamayacakları için acilen eritmeleri gereken bir araç stoku krizi oluşturdu.
Yayınlanan yönetmeliğe göre; tip onayı mevcut M1(otomobil) ve N1(Kamyonet) araç kategorisi için yeni imal edilecek araçların aşağıda sıralanan güvenlik donanımları yoksa araçlar bayilerce satılamayacak, plaka tescil işlemleri yapılamayacak.
Öncelikle M1(otomobil) ve N1(Kamyonet) araç kategorisi daha önce de zorunlu olan ABS, ESP, hava yastığı gibi güvenlik donanımlarına ek olarak yeni regülasyonla zorunlu tutulan güvenlik donanımlarını sizlerle paylaşmak isterim.
a) Akıllı hız desteği.( Trafik işareti algılama sistemi ile geçerli hız sınırının aşıldığı durumların sürücüye uygun ve etkili geri bildirim sayesinde hız sınırının aşıldığından haberdar edildiği sistem)
b) Alkol kilidi kurulum ön hazırlığı.
c) Sürücü dalgınlık ve dikkat uyarısı, Gelişmiş sürücü dikkat dağınıklığı uyarısı. (Sürücünün trafik durumuna dikkat etmeye devam etmesine yardımcı olan ve dikkati dağıldığında sürücüyü uyaran sistem)
d) Acil duruş sinyali. (Acil-sert fren uygulandığını belirten ışıklı sinyal fonksiyonu)
e) Geri manevrada algılaması. (Geri manevra sırasında öncelikle çarpmayı önlemek amacıyla sürücünün aracın arkasındaki insanların ve nesnelerin varlığından farkında olmasını sağlayan sistem, arka park sensörü / geri görüş kamerası vb.)
f) Olay veri kaydedicisi (Çarpışmadan hemen önce, çarpışma sırasında ve hemen sonrasında çarpışmanın kritik parametrelerini ve bilgilerini sadece kaydetme ve depolama amacıyla kullanılan sistem)
g) Acil frenleme sistemleri (Birinci fazda, motorlu aracın önündeki engelleri ve hareketli araçları algılayabilen, olası bir çarpışmayı da otomatik olarak algılayabilen ve çarpışmayı hafifletmek veya çarpışmadan kaçınmak amacıyla aracı yavaşlatmak için aracın frenleme sistemini harekete geçirebilen sistem, İkinci fazda, motorlu aracın önündeki yayaları ve bisikletlileri kapsayacak şekilde gerektiğinde aracın frenleme sistemini harekete geçirebilen sistem)
h) Acil durum şeritte tutma sistemi (şeritten ayrılma gerçekleştiğinde veya gerçekleşmek üzere olduğunda ve bir çarpışmanın gerçekleşmesi muhtemel olduğunda, sürücünün şerit veya yol sınırına göre aracı güvenli bir pozisyonda tutmasına yardımcı olan sistem)
ı) Korunmasız karayolu kullanıcılarının korunmasını arttırmak ve çarpışma durumunda olası yaralanmalarını azaltmak amacıyla genişletilmiş kafa çarpma koruma bölgesi.
Yürürlüğe giren bu yeni güvenlik regülasyonu ile ucuz ya da pahalı sıfır satılan tüm araçların asgari aynı güvenlik donanımları ile satılması elbette çok olumlu bir uygulamadır. Yeni geliştirilen, sürüş güvenliğine anlamlı katkı sağlayan bu donanımların sadece pahalı araçlara özgü kalmaması, Türkiye’de sıfır olarak satılan ucuz-pahalı tüm araçlarda standart olarak sunulması bence ülkemiz açısından çok yerinde bir karardır. Güncel gelişmiş araç güvenlik donanımlarının 7 Temmuz sonrası satılacak her araç için zorunlu olmasının trafikte can kayıpları, maddi-manevi zararlar ve trafik kazalarının önlenmesi açısından olumlu etkileri olacaktır.
Peki yeni uygulama Türkiye’de kim için fırsat olabilir? Bu sorunun cevabı birkaç farklı duruma bağlı. Özellikle bir firmanın ucuz olması için donanımını az tuttuğu, yeni regülasyonda istenen güvenlik donanımı karşılamayan modellerinden elinde fazla stok varsa, bu araçları 7 Temmuz sonrası satamayacağı için ciddi indirimlerle kampanyaya çıkması muhtemeldir ki şu an yüzde 15’e varan indirimli kampanyaları sıkça görüyoruz.
7 Temmuz’a kadarki tüketici lehine olan durum 7 Temmuz sonrasında yeni eklenen güvenlik donanımlarının yaklaşık 700-800 Euro ek maliyetleri, üzerine eklenen ÖTV ve KDV ile tüketiciye yaklaşık 2000-3000 Euro, takribi 100.000 TL civarında ek maliyet getirerek sıfır araç almak isteyen dar bütçeli tüketici için dezavantajlı bir durum yaratacaktır.
Araç almayı düşünen değerli okuyucularımızın 7 Temmuz öncesi uygun fiyat veya kredilerle alacakları araçların, 7 Temmuz sonrası hem kampanyaların kalkması hem de eklenen donanımlar nedeni ile yaklaşık 100.000TL fiyatlarının artması nedeni ile yaklaşık 200.000 TL’lik bir avantaj elde etmeleri mümkün görünüyor.
Güncel Mayıs 2024 fiyatları ile Türkiye’de satılan az donanımlı en ucuz araçların yaklaşık 900-970 bin lira bandında satılıyor. 7 Temmuz sonrası zorunlu olan ek güvenlik donanımlarının maliyetinin, son tüketiciye gelene kadar yaklaşık 100.000TL eklenmesi ile Türkiye’de bir milyon TL altında sıfır araç satmak pek mümkün gibi görünüyor.
Sevdiklerinizle güzel anılar biriktirdiğiniz, kendinizi yalnız ve çaresiz hissettiğiniz felaketler yaşamadığınız güzel günleriz olsun, yeni yazılarda buluşmak üzere.
Ecz. Barış Sönmez
e-mail : eczbarissonmez@gmail.com