Sadullah ÇAĞLAR

Tarih: 12.09.2024 18:24

POLİTİKA VE AYDINLANMA

Facebook Twitter Linked-in

 İnsan yaşamı doğadaki gibi kendini yeniler. Eski Atina’da politik olmayan insanlara itibar etmezlerdi. Filozof Descartes ‘Düşünüyorum öyle ise varım’ demiştir. Descartes aynı zamanda matematikçidir, geometri ve cebiri birleştirerek analitik geometriyi kurmuştur. Düşünmek bilimle başlar, politik insan düşünür ve sorgular. 

Örneğin ülkemizde bazı gerçekler çok az yazılır. Ülkemiz tarihinde önemli bir gelişme 1940’lı yıllarda açılan köy enstitüleri kırsalda yaşayan çocuklara toprağı bilimsel olarak işlemeyi öğreterek yeni tarımın önünü açmıştır. 

Enstitülerin Genel Müdürü İ.Hakkı Tonguç okullara gönderdiği genelgede çocuklara gazete okutun sonra onları kendi aralarında tartışmaya teşvik edin, ayrıca sıkça radyo dinletin demiş ve bu da yeni bir eğitim şeklini hedeflemiştir.

Dünya klasiklerinin dilimize çevrilmesi için kurulan tercüme bürolarında çevrilen kitaplar köy enstitülerindeki gençlere okutuluyordu. Köy çocukları kültürel gelişmeyi yakalayarak çağdaş dünyanın kapılarını açıyordu.

Gerçek aydınlanma bilim ve felsefe ile gelir. Peki felsefenin neresindeyiz açıklayalım. Türk halkı 1940 yıllardan itibaren hızlı bir şekilde Rönesans yani aydınlanma yaşadı. Öyle ki Avrupa’da 2.Dünya savaşı sürerken kitaplar yakılıyorken, ülkemizde ise eğitim ve kültür seferberliği hızla gelişmekte idi.

Klasik edebiyatın başyazarları Victor Hugo, Zola, Sokrates ve Aristo’nun eserleri dilimize çevrilerek başta liseler olmak üzere üniversitedeki gençlere de okuma imkânı sağlanıyordu.      
Üstelik 2. Dünya Savaşı sınırlarımıza kadar dayanmışken bu gelişmeler gerçekleşmiştir. Bir gün 1942 yılında Milli eğitim Bakanı Hasan Ali Yücel Hasan oğlan Köy Enstitüsünü ziyaret eder. Sınıfta bir öğrenciye soru sorar, öğrenci konuşamaz. Bakan çocuğun yüzüne tebessüm ederek cevap vermesini bekler. Sonuçta İsmail Hakkı Tonguç araya girer ve ‘Sayın bakanım bu çocuklar konuşamaz, bu insanlara yüzyıllardır susturulmuş, biz onlara önce konuşmayı öğreteceğiz’ der. 

Politika eğitim gibi aynı zamanda bir okuldur. 12 Mart döneminde sürecin 

Mimarlarından Memduh Tağmaç ‘Toplumsal gelişme, ekonomik gelişmeyi aşmıştır, bu gelişmeyi önlemek zorundayız’ dedi. 12 Eylül dönemi Başbakanı Turgut Özal ’Toplum politik olarak çok gelişti, ilk işimiz bunu önlemek’ . Özal’ın Başbakanlık sürecinde Milli Eğitim bakanı İstanbul Üniversitesinde Darvin’in evrim teorisi kitabını eğitim programından çıkarttı. 

Tolstoy evinde eşi Kontes Sofiya ile hep tartışır, Kontes soylu Çar ailesinden. Peki Kontesin Tolstoy ile sorunu nedir? Tolstoy’un yazar ve düşünce insanı olması. Bir gün Kontes Sofiya Psikolog uzman bir doktora giderek eşinin tüm vaktini kendisinden çok sanata ve edebiyata verdiğinden yakınır. 

Doktor şöyle der; Bakın Kontes eşiniz Tolstoy önemli bir yazar eserleri tüm dünyada okunuyor. Yani gelişmiş bir insandır, eğer eşinizi seviyorsanız ona destek olun. Eğer onun yazarlığını engellerseniz onu kaybedersiniz’.

Tolstoy eşi ile münakaşa etmekten kurtulamaz ve sonunda evden uzaklaşma yolunu seçer.

İtalya’da Mussolini, 1930’lu yıllarda yeni devlet başkanı olduktan kısa süre sonra kendini Roma İmparatorundan daha üstün görmeye başladı. 

Bir gün Mussolini Roma’da halka hitap ederken; Baylar beyinler maalesef çok ileri gitmiştir. Bunu durdurmamız gerek, eski ihtişamlı günlerimize ulaşmamız için beyinleri geriletmek gerek. 
En başta sinema filmi yapmak için stüdyolar kuracağız ve geçmiş görkemli tarihimizi anlatan filmler yapacağız. 

Günümüzde yani 2024 yılında bile büyük düşünür Sokrates hala güncelliğini koruyor. Atina’da Sokrates gençlerin sistemden farklı düşünmesini sağlıyor ve yeni düşünceler getiriyor diye ölüme mahkûm edilir. Savunmasında; Önce kendimizi tanıyalım o zaman başkalarını ve evreni de tanırız. Ben sizlerden farklı olmayı seçtiğim için beni ölümle cezalandırıyorsunuz, der. Sokrates kendini aklasa da onun karşısında daha en baştan suçlu olduğuna inanan bir jüri vardır. 

Özetle politika yapmak isteyenlerin dürüst olması ve bilimi hedeflemeleri gerekir. Bilimi rehber edinmek ise cumhuriyetle başlamıştır. 


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —