Halit KATKAT

Tarih: 05.09.2024 17:52

SENDİKA YOKSA İŞ DE YOK

Facebook Twitter Linked-in

Evrensel Gazetesinin haberine göre: İskenderun’da bulunan Atakaş Çelik’te işçilerin çoğunun üye olduğu DİSK’e bağlı Birleşik Metal-İş, Çalışma Bakanlığından yetki belgesini aldı; ancak Atakaş patronu buna itiraz etti. Patron neden itiraz ediyor. Yeterli çoğunluğu sağlamadığı için mi? Hayır. Çünkü: Atakaş Çelik’te çalışan yaklaşık 700 işçinin yüzde 85’inin Birleşik Metal-İş’e üye olmasıyla çoğunluğu sağlayan Birleşik Metal-İş, Çalışma Bakanlığına yaptığı yetki başvurusuna olumlu yanıt aldı. Bakanlık olumlu yanıt verdiğine göre sayısal sorun olmaması gerek. Ama patronun amacı başka…

Türkiye’de işçilerin sendikalı çalışabilmeleri için önce üyesi oldukları sendikanın yüzde 1’lik iş kolu barajını, sonra iş yeri ise yüzde 50 artı 1 iş yeri barajını veya yüzde 40 artı 1 işletme barajını aşması gerekiyor. İşçiler, işveren ve vekillerinin koyduğu bu barajlardan somon balıkları gibi yüzerek ya da atlayarak geçemezlerse ne sendikalı ne de toplu sözleşmeli çalışabiliyorlar. Diyelim ki işçiler yüzerek ya da atlayarak bu barajları geçtiler, bu defa karşılarına yeni bir bariyer çıkıyor: Patronun, sendika yetkisine yaptığı itirazı… Bu itiraz sonucu mahkeme süreci yaklaşık 6 ay kadar sürüyor. Bu süre zarfında ise patronlar iş yerini sendikasızlaştırmak için uğraşıyor. Tabii ki uğraşacak, zaten ne için itiraz etti? Bir yandan işten atma tehdidi diğer yandan çeşitli cezalarla tehdit ederek işçileri sendikasızlaştırmaya çalışıyor ve sonunda sendikaya da “Yasal olarak içeride üyen yok, temsilcin yok nasıl TİS yapacaksın?” diyor.

İşçilerin önlerine patronlar tarafından dikilen bu bariyerleri işçiler kendi yöntemleri ile ve daha kısa yoldan yıkabilirler. Patronlara sundukları emek gücünü, birleşik emek gücünü kullanarak, onun üretimini durdurarak. Formül basit yapmak çaba ve cesaret istiyor. “Toplu sözleşme yoksa üretim de yok”, “sendika yoksa işte yok”. İşçiler kendi yasalarını, kendi anayasalarını kendileri fiilen yazmadıkça sömürüden kurtulamazlar. Haklar işçi sınıfına hiçbir zaman gümüş tepside sunulmayacaktır.


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —