Halit KATKAT


Siber Kargaşanın İşçi Sınıfına Gösterdiği

Halit KATKAT


ABD’li teknoloji şirketi Microsoft’un yazılım sisteminden kaynaklı yaşanan elektronik sistemlerdeki kesinti, dünya çapında bir keşmekeşe yol açtı.

Şirketin ABD’li olması nedeniyle üçüncü Dünya Savaşının siber işaret fişeği diyenler ve ABD’nin Rusya ve Çin’i hedef aldığını iddia edenler oldu. Ama etkilenen şirketler arasında ABD hava yolu şirketlerinin, uluslararası havayollarının, Londra Borsasının da olması bunun öyle olmayacağını gösteriyor. Siber saldırıda tüm dünyayla birlikte emperyalistlerin kendileri de etkilenmektedirler.

Havacılık sistemleri, hastaneler, fabrikalar çalışamadı hatta kapitalizmin kutsal mabetleri olan bankalar işlem yapamadı. Tüm kapitalist dünya iki gün tam bir elektronik keşmekeş yaşadı. Siber güvenlik yazılım hizmeti veren sistemdeki bir arıza bir anda küresel keşmekeşe dönüştü. Sonunda durum düzeltilmiş olsa bile çok güçlü görünen kapitalist emperyalist sistemin çöküşünün pamuk ipliğine bağlı olduğu görüldü.

Düşünebiliyor musunuz bir siber arızada tüm bankacılık sistemi çökecek; bankadan bir kuruş bile çekemeyeceksiniz, kredi kartı ile bir ekmek bile alamayacaksınız. Hastanelerde reçete yazdıramayacak, eczaneden hiçbir ilaç hatta aspirin bile alamayacaksınız, hiçbir ameliyat yapılamayacak… Sivil veya askeri bir uçak kaldıramayacak, tüm kara, hava ve deniz savunma sistemleri çökecek ve çalışmayacak. Ama buna hiçbir ulus, devlet tek başına çözüm bulamayacak. Çünkü emperyalist sistem tarafından bütün dünya küresel ağın parçası yapıldı.

Emperyalist kapitalist sistem dünyayı sömürmek için küresel ağlarla kendisine bağlarken aynı zamanda bu ağların kendi el ve ayaklarına da dolanacağını düşünemedi. Ama düşünse de kendi sömürü sistemi için bunu yapmak zorunda, aksi durumda emperyalist, emperyalist olmaktan çıkar. Marks’ın “kapitalist, sömürü sistemini yaratırken kendi mezar kazıcısını (işçi sınıfını) da yarattı” sözü boşuna değil. Yine bu olay işçi sınıfına sömürüden kurtulmak için emperyalist sistemle baş etmenin yolunu da gösteriyor. Dünya çapında örgütlü kapitalist sisteme karşı dünya çapında örgütlü işçi sınıfı… En azından sadece siber iletişim iş kolunda örgütlü işçi ve emekçilerin nasıl bir güce sahip olacağını bize gösterdi. Bu bütün işkolları için düşünüldüğünde yani Marks’ın “bütün ülkelerin işçileri birleşin” dediği gibi birleştiğinde önünde hiçbir emperyalist gücün duramayacağını bize gösterdi. Aynı zamanda sokak gösterilerinin tek başına sistemi değiştirme gücünün olmadığını esas olanın üretim ve hizmetten gelen gücün dünyayı değiştirebileceğini de gösteriyor.

Burada belirtmek gerekiyor ki bu birleşmenin adresi partiler değil işçi iradesindeki sınıf sendikaları olmalıdır.