Sınav maratonu bitti. Önce lise giriş sınavlarında ter döktü 8. Sınıf öğrencileri. Nitelikli okullara girebilmek için çabaladılar. Pek çok okulun tadilatı bitmemişti. Öğrenciler, evlerine uzak sözde sağlam okullarda ikili öğretimde, kalabalık sınıflarda ders görmeye çalıştılar. Ülkenin en kirli havasını soludular. Bütün yıl toz yuttular. Moloz yığınları arasında dolaştılar, hurda demir taşıyan hafriyat kamyonlarının delik deşik ettiği sokaklarda oynadılar. Çocukluklarının yarısı pandemi ve deprem enkazı altında geçen bu çocuklara adalet ve eşitlik borçluyuz. Bu travmadan çıkmaları demokratik bir zeminde ödeşmekle belki mümkün olacak.
Bu yıl üniversite sınavlarına dört milyona yakın adayın başvuracağı öngörülüyordu, başvuran aday sayısı iki buçuk milyonda kaldı. Genel bir umutsuzluk hâkim gençlerde. Gençlerin önemli bir kısmı üniversiteden umudu kesmiş görünüyor. Haksızlar mı? KPSS, mülakat, torpil iddiaları; planlaması doğru yapılmamış bölümler, Öğrencileri ekonomik kaynak gören taşra üniversiteleri, buralardaki akraba kayırmacılığı, işsizlik, kendini işlevsiz hissetmenin yarattığı derin buhran…Kısaca gençlerin işi zor.
Sınavlarda çıkan soruların niteliğini, kapsamını, geçerliliğini, tutarlılığını tartışmak anlamlı değil. Endişe gelecekle ilgilidir derler. Gelecek kaygısının giderilmesi gerek. Üniversiteden umudunu kesmiş gençlerin ne yaptığını sorgulamak gerek, vakit geçirmeden onları sağlıklı bir birey haline getirmenin yolları bulunmalı. Ülke nüfusu giderek yaşlanıyor. Gençlere çok özel önem verilmeli.
Sınavlar bitti. Ne olursa olsun bu süreci atlattınız. Tatili hak ettiniz. İyi tatiller.