Dedelerimiz “İslâm´ın şartı beş, ama altıncısı haddini bilmektir.” diye boşuna dememişler. Hüseyin Bağ hazretleri okumuş, prof. Olmuş ama altıncı şartı bilmediği için, hem haddini aşmış hem de sınırı.
Bizim emmioğlu İsrafil Kurtcephe de rektördü ama sınırı geçtiğini, başkasının tarlasının takımını sürdüğünü duymadık. FETÖ´cülere sınır çekmeye, haddinizi bilin demeye çalışmış, kumpastan kurtulamadığı için, rektörlükten aldırdıklarıyla yetinmedikleri gibi, mahkemelerde süründürüp, mahpuslarda yatırdılar.
Pamukkale Üniversitesi rektörü bilinen rektörlerden değil herhalde. Uygulamasına baktığımızda, meslektaşları hocalardan yana değil de, müteahhit erden yana tavır koyuyor. Üniversitesi´ne bağlı, yerli tohum ve bitki üretilen Bitki Genetiği ve Tarımsal Biyoteknoloji Uygulama ve Araştırma Merkezi´nin tarlalarını dozerle dümdüz etmeye çalışıyor.
Bizde bir söz var “Çingene´yi padişah yapmışlar, önce babasını asmış” derler. Anılan rektörün durumuna biraz uyuyor gibi geldi bana. Aynı üniversitenin hocalarından Prof. Dr. Fevziye Çelebi Toprakla, Prof. Dr. Ali Ramazan Alan, tarım bakanlığının desteklediği, yerli tohum üretme işine baş koymuş, eli öpülesi hocalarmış.
Basından öğrenebildiğimiz kadarıyla bu hocalar öğrencileriyle birlikte, yerli tohum üretmek için araziyi işlemişler. Amaçları bizlere ve çocuklarımıza hizmet etmek. Kokusu ve tadı olan sebze meyve yiyelim, genleriyle oynanmış tohumlara ülkemiz döviz ödemesin diye.
Prof. Dr. Ali Ramazan Alan ile Prof. Dr. Fevziye Çelebi Toprak, tarlanın altından geçmesi planlanan alt yapı çalışmasının tohum ve bitki üretimi yapılan tarlaya zarar vereceği gerekçesiyle, projeye karşı çıkmış, iki profesör, tarlada nöbet tutmaya başladığından müteahhit rektörden yardım istemiş olacak ki, rektör gelip, tarlanın tellerini kestirip kepçeyi, salmış.
Türkiye can derdindeyken, takım dağıtıp, sınır aşmaya çalışan rektör sanmasın ki; Prof. Dr. Ali Ramazan Alan ile Prof. Dr. Fevziye Çelebi Toprak yalnız değiller. Mahkemeler FETÖ hâkimlerine mülk kalmadığı gibi, o rektörlükte sana kalmaz. O hâkim ve savcıların çoğu, ya mahpusta ya da yurtdışına kaçmış durumda.
Güvenlik görevlilerine tartaklattığınız o hocalar bizlerin yüz akları. İnönü Üniversitesi eski rektörü Prof. Dr. Fatih Hilmioğlu gibi halkın gönlünde taht kurmaya çalışıp gönülleri fethedeceğine, arkadaşlarını tartaklattıran, sınırı geçip tarla süren rektör olarak anılmak istemiyorsan, bugünden hocalardan özür dileyip, yanlışından dönmenin yollarını araştırman, senin için en doğrusu olacaktır.