Recep YILDIRIM


Sözün Haysiyeti

Recep YILDIRIM


“Önce söz vardı” diye başlar Yuhanna İncil’i. Söz büyülüdür. İnsanların en güçlü ve karmaşık iletişim aracıdır. En güçlü toplumlar söz varlığı zengin toplumlardır. Her şey söz ile başladı. Hammurabi de sözdü, Magna Charta da. Papirüslerde de söz vardı.

Bu topraklarda yaşayan insanlar söze çok önem vermişlerdi. Antik her yapının kitabesi sözdü. Mezar taşlarına yazılan hikayeler de sözdü. Kil tabletlere kamışla yazılanlar da sözdü, mermere kazınanlar da.

Göktürk Kitabeleri 7. Yüzyılda yazılmış. Uyarılar ve bilgilerle dolu. Dede Korkut Hikâyeleri hepimizin övünç kaynağıdır. Ahmet Yesevi’nin Divan-ı Hikmet’i Anadolu irfanı denilen aydınlanmanın yolunu açmış. Kutadgu Bilig ile Yusuf Has Hacip; bilginin, aklın, adaletin, devletin önemini anlatmış, Divanu Lügati’t Türk, basit bir sözlük değil bir Türk ansiklopedisidir.

       Sözü söyle alana kulağında kalana 
       Söz var iş bitirir söz var baş götürür 
       Söz var dağa çıkarır; söz var dağdan indirir 
       Sözünü bil, pişir; ağzını der, devşir

Dilimizde söz üzerine söylenmiş daha pek çok özlü sözümüz var. Sözü doğru söylemenin, yerinde söylemenin, iyi düşünüp söylemenin değerine değinir atalarımız. İnsanın tutarlı olmasının, yiğit sayılmasının temel ölçütüdür sözüne sadık olmak, sözünden caymamak, dün ak dediğine bugün kara dememek.

Ülkenin siyasi, politik arenasında sözün tanımladığımız haline rastlamak ne yazık ki pek mümkün olmuyor. Toplumda da politika sözünden cayma, yalan söyleme sanatı olarak görülüyor. Kısaca sözün haysiyeti yok oldu. Çok kötü bir durum bu. Çocuklarımıza tutarlı olmayı, sözü yerinde kullanmayı nasıl öğreteceğiz? Devlet, iyi düşünülmüş, kolay yıpranmayacak, ulusun özünü ve taleplerini yansıtacak söz ile kurulur. Sözün haysiyetini düşürmemeliyiz.