Halit KATKAT


Sürekli Barışı Ancak İşçi Sınıfı Sağlayabilir

Halit KATKAT


İsrail’in gelişmiş teknolojiyi kullanarak etrafındaki halklara ölüm saçmasına devletlerin/siyasetçilerin müdahale etmemesi bize barışın siyasetçiler veya devlet bürokratları tarafından sağlanamayacağını açıkça göstermektedir.

İsrail, Hamas ve Hizbullah’ın üst düzey yöneticilerini öldürmekle, bu örgütleri ortadan kaldırmakla kendi güvenliğini sağlayacağını hesap etmekte ya da öyle sanmaktadır. Marks “başka milletleri baskı altında tutan milletin kendisi de özgür olamaz” diyor. Yani İsrail, Filistin, Lübnan, Suriye halklarını baskı altında tutarak kendi güvenliğini sağlayamaz. Elbette İsrail bu saldırıları yaparken yalnız değil. ABD emperyalistleri doğrudan her türlü desteği sağlıyor. Son bombalama olaylarında açığa çıktığı gibi Fransa ve İngiliz emperyalistleri de bölge üzerinde uçurdukları uçaklarla istihbarat desteği vermektedirler.

Rusya işgal ettiği Ukrayna da savaşı sürdürdüğü için İsrail’i uyarmakla yetinmekte, Çin ise “cam köşkte oturanlar başkasının köşkünü taşlayamazlar” özlü sözü gereğince şimdilik sessiz kalmaktadır. İkinci Dünya Savaşındaki gibi iki emperyalist blok ortaya çıkmaktadır. Bu blokların dışında kalmak isteyen İran da beklenen cılız hamlesini yapmıştır.

Her emperyalist devletin ya da otoritenin amacı egemenlik alanlarını, daralan pazar alanlarını genişletmektir. Ortadoğu'da yapılmak istenen de İsrail aracılığıyla batılı emperyalistlerin egemenlik alanlarını genişletme amacıdır. İkinci Dünya Savaşında Hitler, dünyayı kana boyarken amacının “dünyayı tek başına ele geçirmek” olduğunu açıkça söylemişti. Bugün de her emperyalistin hayalinde bu vardır. Buradan şu sonuca varabiliriz ki emperyalizm koşullarında sürekli barışı sağlamak olanaksızdır.

Ortadoğu'da bu emperyalist saldırganlığa karşı duran Hamas, Hizbullah ya da FKÖ gibi örgütlerle İsrail saldırganlığının ya da emperyalist yayılmacılığın önüne geçmenin mümkün olmadığı da ortaya çıkmıştır. Gelişmiş teknolojileri ile onların liderlerini yedi kat aşağıda bodrum katında bulup imha edebilmektedirler.

Dünyanın birçok kentinde ve bu arada İsrail’de barış yanlılarının kitlesel gösterileri ne İsrail’i durdurabilmiş ne de emperyalistlerin İsrail’e müdahalesi sağlanabilmiştir. Bu gösteriler, emperyal medya tarafından bile dikkate alınmamıştır. Ayrıca sokak gösterileri kapitalist sistemin kolayca dağıtabileceği eylemlerdir.

Okuyucu elbette soracaktır; Peki ne yapılmalıdır? Önceki yazılarımda belirttiğim gibi emperyalist sistemin çarkına çomak sokacak tek güç işçi sınıfının birleşik gücüdür. Bankalar, taşıma araçları, mal ve silah üreten fabrikalar, gıda üreten ve dağıtanlar, liman işçileri, kısaca bütün işçi ve emekçi örgütleri eş zamanlı grev yapması halinde emperyalizmin eli kolu bağlanır. Ancak bütün işçi ve emekçiler emeklerini, çabalarını, dikkatlerini bu yönde harcamaları halinde sürekli barışı sağlayabilirler; Eğer sendikalar gözlerini sadece günlük çıkarlara değil de biraz da işçi ve emekçilerin uzun vadeli çıkarlarına dikseler…