Suriye'de yeni bir dönem başladı. İdlip'ten başlayan 10 günlük yürüyüşte Şam'a varan muhalifler Baas'ın, Esat'ın iktidarına da son verdi. Rusya ve İran'dan destek alamayan ordu ve elitler çekildi, alanı HTŞ'ye bıraktı.
Suriye, gelinen noktada yıllar süren çatışmalar nedeniyle bölünmüş, çok sayıda etnik ve dini topluluğa ev sahipliğinde 'radikallerin yükselişi’ kaygıyla izlenen; Rusya, İran, ABD ve İsrail güçlerinin de dâhil olduğu ve çeşitli silahlı gruplar arasında bölünmüş durumda.
2011'de Anjelina Joli'nin yüzüyle algılatılan süreç bugüne ulaştı... ABD tarafından da terörist olarak nitelendirilen 42 yaşındaki Colani, Suriye'de Baas rejimini sona erdiren sürecin aktörleşen yüzü olarak ortaya çıktı... Heyet Tahrir Şam'ın (HTŞ) lideri Ebu Muhammed Colani. Gerçek adıyla Ahmed Hüseyin el Şara....
İşte bölgeden son haberler;
Suriye ordusunun geri çekilmesi ve Beşar Esad ile ailesinin Suriye’yi terk etmesinden sonra, Şam’daki Cumhurbaşkanlığı Sarayı’na baskın düzenlendi.
Bir yanda cihatçılar, Şam ve Emevi Camii’nde “şükür secdeleri” yapıyor; beri yanda İsrail, ülkenin kamu binalarını, askeri ve bilimsel tesislerini bombalıyor, topraklarını işgal ediyor.
İsrail savaş uçakları, Şam’ın güneybatısındaki Mezze Askeri Havaalanı’nı bombaladı.
Şam’ın düşmesinin ardından, İsrail de güneyden işgale başladı.
HTŞ lideri Ebu Muhammed el-Culani, örgütün siyasi yapılanması olan “Suriye Kurtuluş Hükümeti”nin Başbakanı Muhammed el-Beşir’i, geçici hükümeti kurmakla görevlendirdi.
İsrail’in Suriye’ye yönelik saldırıları sürüyor. Lazkiye Limanı’nda konuşlu Suriye savaş gemilerinin vurulduğu bildiriliyor.
***
Türkiye’nin Suriye ile 911 kilometre sınırının önemli geçişlerinden biri elbette Hatay.
2011'de başlayan Suriye iç savaşı, Hatay'da yoğun bir şekilde hissedildi. Bu süreçte Hatay, Suriye'den kaçan mültecilere ev sahipliği yaptı. Türkiye'nin mülteci politikalarının başlangıçta “açık kapı” yaklaşımıyla genişlemesi, Hatay'ın da nüfus yapısında önemli değişimlere yol açtı. Bugün Hatay, yalnızca sınır kenti olarak değil, aynı zamanda Suriye'deki çatışmaların insani ve güvenlik boyutlarının somutlaştığı bir alan olarak öne çıkıyor. Bununla birlikte, Suriye'deki radikal terörizm ve yabancı güçlerin savaşta müdahil olması, Hatay'ı yalnızca mülteci krizleri değil, aynı zamanda sınır güvenliği, kaçakçılık, radikal unsurların hareketliliği ve ekonomik istikrarsızlık, bu sınır çizgisini büyük bir gerilim bölgesi haline getirebilir.
Suriye, uzun yıllar daha Ortadoğu’da temel bir sorun olarak devam edecek görünüyor. HTŞ'nin lideri Ebu Muhammed Colani'nin yeni dönemde Suriye'nin fiili liderlerinden biri olarak öne çıkması, kritik sorular doğuruyor: HTŞ'nin ideolojik temelleri ve radikal çizgileri, Suriye'nin geleceği kadar Türkiye, Hatay için de dikkatle izlenmesi gereken cevapları içeriyor.
Suriye'deki son gelişmeleri, sınır kenti Hatay üzerinden okuyabilir miyiz?
Suriye'de iç savaş öncesinden başlayarak 2014 yılına kadarki gelişmeleri satır başlarıyla okuduğumuzda bile bugünü ve yarının daha sağlıklı yorumlanabileceğini düşünüyorum. Bu okumaları çalışma arkadaşımız Akın Bodur'un Arada Kalanlar isimli kitap çalışmasındaki başlıklar üzerinden adımlamanızı öneririm. Akın'ın kitabının içeriğini incelemek bile yarını dünden okumak gibi…
Üstelik 2010-2011'den başlayarak ve 2014 yılına kadar İskenderun'dan Reyhanlı'dan Yayladağı'ndan yani Hatay'dan ara başlıklarla taşıyabileceğimiz bilgiler bile gelişmeleri farklı bir perspektiften gösterebilir.
Akın Bodur'un Arada Kalanlar - Komşu Ülkede Savaş ve Suriye Hatay Hattı isimli kitabı, aradan geçen bunca yıla karşın bir başucu kitabı olarak bize o dönemden bugüne Turgay Olcayto'nun önsözde yazdığı cümlelerle 'çatışma alanlarından kamplardan ve ÖSO içine sızan El Nusra ve cihatçılardan, Suriye'yi kurtaracağız derken birbirine düşen ve aralarında kanlı çatışmalar başlayan İslamcı gruplardan haberdar ediyor'. ...'Türkiye'nin kaç Suriyeliyi vatandaş yaptığı, kampların parasal maliyeti, yöre esnafına, halkına yansıyan acı faturayı' da yorumlayabilirsiniz.
2011'de "Türkiye'ye Hatay üzerinden sıçrayan acı, ülkemizin toplumunu da yaraladı arada bıraktı sınırın iki yakasındaki akrabaları parçaladı. Tıpkı Suriye'de masum olan ama acıyı paylaşan gözyaşlarını döken arada kalanlar gibi"... sevgili Akın Bodur'un Arada Kalanlar kitabı üzerinden bugünkü Suriye'yi okumak, yeniden okumak gerekiyor.
Suriye'de yeni bir dönem var artık. Yeni haritaların çizildiği Suriye'de her bir rengin arkasında bir ülkenin muktedir olduğunu görüyoruz. Suriye'deki gelişmeler İskenderun'daki bir yerel gazetenin de derdi. Çünkü geçmişte de Suriye'de başlayan acılar 'Hatay üzerinden Türkiye'ye' ulaşmıştı.
Hatay, bugün de uluslararası oyuncuların bir geçiş konaklama merkezi durumunda, dünyanın gözünün enerjinin çekimindeki Doğu Akdeniz'in bu önemli kentinin üzerinde olduğunu biliyoruz. Bir de haber alma hakkının bize yüklediği sorumluluğun…
Bir başka boyutuyla Suriye'deki gelişmeler, cihatçıların parçalanmış alandaki hâkimiyeti, Türkiye için demokratik değerlere sarılmamızın gerekliliğini; laiklik, kadın hakları ve birlikte yaşama geçmişine sahip çıkmanın kazancını bir kez daha hatırlatıyor.