Tarih öğreticidir ama bilgi edinmek için bilimi rehber edinmek gerekir. Filozoflar 3000 yıllık tarihi incelemezseniz ancak günlük değerlendirme yapan insan olursunuz der.
Politik olarak doğru yorum yapmak felsefeden geçer. Çok ilginç bazı aydın olarak bildiğimiz yazarlar siyasal olarak olaylara çok yanlış teşhis koyuyorlar. Özellikle günümüzde okuyucular, olayları aydınlardan daha doğru değerlendiriyorlar.
Örneğin Korkusuz Gazetesi yazarı Ümit Zileli 8 Haziran 2024 tarihli ‘Dipten gelen dalga ‘ başlıklı köşe yazısında ‘19.yy’da yarı sömürgeleşmiş bütün dünya ülkelerinde batının ihraç ettiği kültür var ki ona ben komprador kültürü diyorum. Bu kültürle yetişmiş aydın nesiller kendi ülkelerinden daha çok batıya yakındırlar. Tanzimat ruhuna teslim olmak, tanzimattan bu yana var’.
Şimdi yazar Ümit Zileli’ye sormak gerek, Tanzimatın ülkemize getirdiği yenilikleri ve aydınları yok mu sayacağız yakın tarihimize sahip çıkmayacak mıyız? Elbette Tanzimatın eksikleri vardır, ama yakın tarihimizin aydınları olan Namık Kemal’e, Mithat Paşa’ya ve dönemin aydınlarına sahip çıkacağız. Bununla yetinmeyip geçmiş dönemden günümüze gelen medeniyetlere ve kültürlere de sahip çıkacağız. Mesela insanlığın gelişme dönemi eski Mısır’da 2.Ramses döneminde İskenderiye kütüphanesi ve üniversitesinden başlar. Daha o tarihte öğretim üyeleri üzayın sırrını tartışıyordu.
Anadolu uygarlığı Ege kültürü Bergama ve Efes uygarlığı Homeros, İlyada Troya kitapları nerden beslendi? Atina demokrasisi, yeniçağa geçişin aydınlanma yani aydınlanma süreci. Sokrat, Aristo ve Eflatun görüşleri ile hala günümüzü aydınlatıyor.
Atina’dan etkilenen hukuk Roma’da başladı. Peki ilk Pers uygarlığı ve Persopoles kitaplığı, Mezopotamya uygarlığı Ninova kütüphanesi batıdan önce bilim dünyasının öncü ülkeleri çağının en büyük aşk kitabı Leyla ile Mecnunu yazan Fuzuli Şekspir’den çok önce eserini yazmıştır.
Pers aydını şair Ömer Hayyam’ın ülkesi ya da Babil, Basra neden geri kaldılar? Çünkü Ortadoğu halkı bilim ve felsefeyi öne koymadı. Yani aydınlanma çağına geçişe arkasını döndü.
İnsanlığın en önemli aydınlanma çağı, köleliğe başkaldırışı, Spartaküs yeniliği, Trakyalı önderin köleliğe isyanı ile başladı. Şimdi sayın yazara aslında sormak gerek 1789 laik hareketinden önce batıda mezhep savaşları yüz yıllar sürdü. İnsanoğlu büyük felaketler yaşadı. Sonuçta 1789 evrensel beyannamesi insanoğlunu yeni döneme taşıdı. Neydi yeni dönem, insanın barış içinde yaşaması. Bu evrensel yenilik büyük mücadele sonunda kazanıldı. Bu aydınlanma süreci 1789 batıda doğdu.
Tanzimat süreci uygar dünyaya geçişin başlangıcı oldu. Osmanlı döneminde aydınlanma Sadrazam Mustafa Reşit Paşa’nın 3 Kasım 1839 tarihinde düzenlediği törenle Tanzimat Fermanını okuması ile gelişti.
Nedir Tanzimat fermanı? Kültürün ve sanatın kapılarını açmak, onun ötesinde anayasal yönetime geçmekti. Yine bu sürece yönelik eğitimde bilimi hedeflemekti ve en önemlisi tercüme büroları kurularak tüm dünyada tanınan klasik kitaplar basıldı.
Galata Saray Lisesi açıldı ve Namık Kemal, Tevfik Fikret ve Şinasi gibi büyük değerler bu okullarda yetişti. 1908 yılında ilan edilen 2.Meşrutiyet ile gelen Hürriyet bu kuşağın eseridir.
Tanzimat fermanını ilan etmek için yola çıkan Mustafa Reşit Paşa evinden ayrılırken eşine ‘Hatun, hakkını helal et, gidip te gelmemek var ‘ der. Mustafa Reşit Paşa adına yakışan büyük bir devlet adamı idi.
Aydınlanma ve cumhuriyetin kilometre taşları Tanzimat Fermanı ile döşendi. Cumhuriyetin kuruluş yıllarında Atatürk ‘Tarihimize sahip çıkıyoruz, biz batının kopyası olmayacağız, batıdan bilimi ve sanatı alacağız’. Genelde geriye baktığımızda 2.Meşrutiyet ilerici bir yeniliktir, Fakat hürriyetin ilanı Selanik’te başladı.
Mustafa Kemal bilimi hedeflediği için başarılı oldu oysa İttihatçı kadroların önünde bilim ve felsefe yoktu. Görkemli hareket Enver Paşa’nın kişiliğinde tek adam yönetimine kaydı. Sonuç Almanya ile olan dostluk ve yakınlaşma ile kaybedilmiş 1.Dünya Savaşına katılım ve ülkenin işgaline sebep oldu.
Her zaman söylediğimiz gibi politika felsefeden geçer. Günümüzde Orta Doğu’da yaşanan çatışmalar ya da batılı ülkelerde yaşanan yeniden mezhep olayının gündeme gelmesi, Gazze’de masum Filistin halkına İsrail’in bomba yağdırması nedendir?
Barışı korumak için kurulan Birleşmiş Milletler nerededir, Filistin halkına saldırı aslında tüm insanlığa yapılmış bir saldırıdır.
Batıda 18.yy’da yaşanan Cumhuriyet ilanından sonra Burjuva yönetimleri yeniçağa geçişi engelledi. Aslında burjuvazi kendi eseri olan Cumhuriyete ihanet etti.
Özünde mülkiyet eşitsizliğine karşı sosyal adaleti görmezden geldiler. Bilimsel olarak olaylara baktığımızda geçmiş yıllarda feodal düzen ülkeleri yönetemez konuma gelmişse liberal sistem tıkanmıştır.
İnsanlığı uzay çağına taşıyamayan sistemler mezhep tartışmasını gündeme alıyor. Bilim insanı Albert Einstein günümüzü şöyle yorumluyor, ‘Ülkede bilim karşıtı politikacılar kamuoyunda dış tehlike icat edip hep savaş korkusunu canlı tutar. Emperyalizm savaştan beslenir’. Evet Tanzimat Fermanı yeni dünyanın kapılarını açmıştır.