Halit KATKAT


Teknoloji İnsanlığı Yok Etme Aracına Döndü

Halit KATKAT


İsrail’in çağrı cihazları ve telsizlere patlayıcı madde yerleştirerek binlerce insanı yaralaması ve bunlardan bazılarının ölmesi üzerine bazı basın yayın organlarında İsrail ’in istihbarat ve teknolojik üstünlükleri üzerine övgüler yer almaya başladı.

Oysa İsrail, istihbarat ve teknoloji kullanarak yeni bir savaş suçu işlemişti. Diğer önemli bir nokta teknolojinin emperyalist ve kapitalist sistemin elinde nasıl öldürücü ve insanlığı yok edici bir silaha dönüştüğüdür. 

Savaş teknolojilerinin gelişmesi, daha fazla insanın ölmesine ve yaralanmasına neden olmaktadır.  Uzaktan atılan füzeler, SİHA’lar, asker, sivil ayırt etmeksizin herkesi öldürüyor. Hiroşima ve Nagazaki de atılan bombaların milyonlarca, çocuk, büyük, asker, milyonlarca insanın ölümüne yol açtığı gibi… 

Kendilerini savunmak için bombaları hedef belirleyip atıyoruz diye savunmaya çalışsalar da son Gazze Katliamı’nda da gördüğümüz gibi iki taraftan da ölen sivillerin sayısı askerlerden daha fazladır. İnsani değerlere göre korunması gereken okullar, hastaneler, ibadet yerleri vuruluyor. Savaşın tarafı olmayan, siviller, çocuklar, yaşlılar, sağlıkçılar, doktorlar, gazeteciler öldürülüyor. Hatta kasıtlı ve bilinçli olarak öldürülüyor. Sadece savaşan taraflar tarafından kullanılmıyor bu araçlar. Her ülkede sokaklarda şiddet yanlıları elinde ölüm makinesi olarak kullandıkları silahlarla, sivilleri, öğrencileri tehdit edip hatta öldürmektedirler. Kasalarını doldurma amacında olan silah üreticileri bireysel silahlanma yasaklanmasın diye siyasileri kullanmaktadırlar.

Emperyalizmin varlığı koşullarında barış anlaşmaları kâğıt üzerinde kalmaya mahkûmdur. Şunu akıldan çıkarmamak gerek; emperyalist kapitalist sistem egemenliğini sürdürmek için kitleleri baskı altında tutmak amacıyla silaha ihtiyacı vardır.

Basın organlarında olaylar, hep teşhir ve kışkırtma çerçevesinde tartışılmakta fakat çözüm konusuna gelince seçimden başka çözümler önerilmemekte, sınıfsal çözümler ise hiç görülmemektedir.
Daha önceki yazılarımda da ısrarla belirttiğim gibi savaşları durdurmak için siyasetçilerden çare ve çözüm beklemek boşunadır. Emperyalist sistemin karşısında duracak tek güç işçi sınıfının birleşik gücüdür. Filistin ve Ortadoğu da barışı sağlayacak güç te bu bölgede örgütlü sendikaların üretimden gelen güçlerini kullanmalarıyla sağlanabilir.

Bütün ülkelerin işçileri savaşları durdurmak ve sömürüyü bitirmek için birleşin.