Bu AKP lilerin siyasi işlerine akıl sır erdirmek mümkün değil. ‘Seyfi Dingil ne kusur işledi de tekrar aday yapılmadı?´ diye kendime sordum. Bana göre bir eksiği gediği yoktu.
Atakaş´a sahilde cami yaptırdı diye desem… cık! İskeleyi Lütfü Savaş´ın HADO´suna vermedi, direndi diye desem… değil. Çevrecilerin eylemleri karşısında duramayıp, karayollarının yerini özel sektöre peşkeş çekmeyip, park yaptırdığı için desem… hiç değil. Listeyi uzatmanın anlamı yok. Seçmenlere sorsalardı, Dingil yine başkan olur muydu derseniz, mevcut adaylar içinden seçilme ihtimali yüksekti.
Kimseye danışmadan kendi özgür irademle karar aldım ve uygulayacağım. Sene-i devriyesi dolmadan Tosyalı reisimizi eleştirmeyeceğim. Bizim gazete dâhil olmak üzere, eleştiren gazeteci esnafına rağmen eleştirmeme hakkımı kullanacağım.
“İskenderun Belediyesinin yıllar içerisinde elde ettiği kazanımları, tek tek kiralama ve devir yöntemiyle elden çıkartmaya çalışsa da. 100 yılı geçen tarihi manastırı ´metruk bina, elimde yıkım kararı var´ diyerek vergi borcu karşılığında hazineye devir etmeye” çalışsa da.
“Sarıseki´deki binlerce dönüme kurulan Kalyon Parkını da son beş belediye başkanından ´ev´ ya da ev yapmak üzere hibe veya ucuz arsa isteyen, İskenderun Gazeteciler Cemiyetine 3 milyon 400 bin lira yatırım şartıyla” vereceğini belirtse de.
“İskenderun´da haftalık gazetelerin bile ekonomik nedenle çıkmadığı, günlük gazetelerin de ekonomik sorun yaşadığı ve bir derneğin 3 milyon 400 bin liralık yatırım yapmasının mümkün olmadığı bilindiğinde, buranın da başka biri kişi veya kuruluşa devir edeceği” söylense de, eleştirmeyeceğim.
Şimdi bir de tutturmuşlar ‘cübbeli Ahmet hocayı niye getirdin? Ulucami´de niye yanında diz çöküp dua ettin? Tosyalı holdingin midibüsünü niye tahsis ettin? Niye yemeğe götürdün?´
Tasarruf olsun diye yanında fotoğrafçı götürmeyip, kendi selfisini çeken reise haksızlık yapmayalım. Tekzip, basın açıklaması, düzeltme ricası göndermiyorsa bu kadar yüklenmenin anlamı yok. Siz böyle yazarsanız, reis yarın bir gün gazetesindeki adamlarına emir verir, onlar da; “amentüye inanmamış, dört cumadır namaza gitmeyen beynamazlar, reisimizi eleştirmek size mi kaldı? Tosyalı hodingin yönetiminde bile değil, nasıl araç tahsis etsin? Misafirinin yanında dua etmeyip, yemeğe götürmesin de, aç mı bıraksın, ne yapsın?” diye yazdırırsa basın çarşısı karışır.
Reisimize meccanen sunduğum bilgidir; İskenderun siyasetçilerinin profesyonel danışmanını kadroya almasının uygun olacağı. Atalarımız boşuna, “Çivi çiviyi söker” dememişler.