İstanbul büyülü bir şehir. Her açıdan poz verme yeteneğine sahip. Manzara fotoğrafları için biçilmiş kaftan. Martıları, kargaları, karabatakları, sümsük kuşlarını istediğiniz açıdan yakalayabilirsiniz. Her türlü insanı, her türlü insanlık halini bir kareye hapsedebilirsiniz. İhtişamı, debdebeyi görüntüleyebilir; yoksulluğu, sefaleti kadrajınıza alabilirsiniz. Yiğitlik, cesaret de vizörünüzde canlanabilir; korku, sinmişlik, esaret de albümünüzde yer alabilir.
Ulaşım sorunu giderek çözülüyor izlenimi edindim. Metro ağı genişledikçe İstanbul’da ulaşım korkutucu olmaktan çıkıyor. Sabiha Gökçen Havaalanı’nın tam altına kadar gelmiş metro, bu durum. Sabiha Gökçen’i talep edilir bir hale getirmiş. Sıkıntı havayolu ile Hatay’a gelmekte. Bir buçuk saatlik bir uçuş için tam on iki buçuk saat harcadım çünkü Çukurova Havaalanı’ndan Hatay’a servis üç saatte bir. Bu durum saatlerce boş yere beklemenize yol açıyor. Hatay havaalanı bir açık bir kapalı, güven vermiyor. Hele yağışlar başlayınca ne olacak Allah bilir?
Yoksullaşma can yakıyor hayatın her alanında. Kitap konusu başlı başına yakıcı. Öğrencilerin parası yok.
TÜYAP, yayınevleri ile okurları-yazarları bir araya getiren önemli bir etkinlik. Bu yıl İstanbul’da 510.000 kişi katılmış. Geçen yıla göre 40.000’lik bir artış var. Hemen öncesinde yapılan Karadeniz Kitap Fuarı’na katılan kişi sayısı 232.799, öncesinde Eskişehir 150 bin, onun öncesinde de Bursa 260 bin katılımcı çekmiş stantların başına.
Belediyelerin düzenlediği kitap fuarlarında katılımcı sayısı neredeyse hiç ölçülmüyor, bu durum bizi Anadolu’nun bu anlamdaki bilgisinden mahrum kılıyor. Bu istatistiklerin mutlaka tutulması gerek. Araştırmacılar için çok değerli olduğunu düşünüyorum.
Stantlar arasında dolaşırken gördüm ki gençler değerli kültür yayınlarına ilgi duyar hale gelmişler. Dünyayı ve ülkelerini anlamaya çalışıyorlar. Yayınevi çalışanlarıyla, konuk yazarlarla bu konuda söyleşmeye çok istekliler. Vampir, zombi romanlarına ilgi azalmış. Bunlar çok sevindirici.
TÜYAP bu yıl “çocuk” Tema’sını kullandı. Ama ara tatili değerlendirememesi ciddi bir takvim yanlışı idi. Çocukların ilgisini bence ıskaladı. Oysa çocuklar için gerçek bir kitap şölenine dönüştürebilirdi.
Yereldeki kitap fuarlarının köy panayırı görüntüsünden bir an önce kurtarılması, yerel kitap okurlarını da daha çok okumaya teşvik edecektir.
