Recep YILDIRIM

Tarih: 27.03.2024 21:26

Vatan/Yurt

Facebook Twitter Linked-in

       Vatan,  yurt sözcüğünün karşılığı. Çok eski bir sözcük yurt sözcüğü. İslam öncesi Türkçesinde de rastlanıyor bu sözcüğe. Namık Kemal, vatan sözcüğünü ilk kullanan kişilerden biri, bu nedenle Vatan Şairi namıyla anılıyor.  
     Yurt; vatan sözcüğünün karşılığı olmazdan önce, memleket, bakım yurdu, öğrenci yurdu, dikiş yurdu, sağlık yurdu, yörük yurdu…gibi anlamları içeriyordu. Vatan sözcüğünün aurası sanırım Fransız İhtilali’nde oluşuyor. Mülk sözcüğünün karşıt anlamlısı olarak yeniden anlam kazanıyor. Siyasal bir içerik kazanıyor. 
     Üzerinde yaşanan toprak; kralın, kraliçenin, padişahın mülkü idi. Toprağın üzerindeki insanlar da egemenin kulu idi. Egemen dilerse mülkünü üzerinde yaşayan insanlarla birlikte satabiliyor, hediye edebiliyor, düğün hediyesi olarak verebiliyordu. Bir göz hekimi olan divan şairi Şeyhi’ye , padişahın gözünü tedavi etmesi sebebiyle, Kütahya yurtluk olarak verilir. Heyecan ve sevinçle hediyesini almaya gider şair. Kütahya halkı da Şeyhi’yi bir güzel pataklar. Bunun üzerine şair Türk edebiyatının en güzel özeleştiri şiiri olan Harname’yi yazar. “Boynuz umdum kulaktan ayrıldım” dizesini unutmak mümkün mü?  
     Hırsların, toplumsal gelişmenin gerisinde kalacağı kesindir. Toplumsal gelişme demokrasi yönündedir. Günlük izlenimler umut kırıcı gibi görünse de gerçek budur. Kimsenin orta çağ karanlığına dönmek gibi bir talebi yoktur. Toplum mühendisleri, çıkarlarına uymayan toplumsal refleksleri törpüleyerek zayıflatma uğraşındadır. 
     Ülkemizin en önemli değeri yetişmiş insan gücüdür. Doktorlarımızı, mühendislerimizi Batı’ya kaptırıp duruyoruz. Bu insanlara kof sözlerle saldırmak yerine onları vatanda tutmaya çalışmak, bunun altyapısını kurmak gerçek vatanseverliktir. “Ülke üniversiteleri şu kadar mezun veriyor, gidenler alt tarafı şu kadar” demek aymazlıktır. Velev ki bir kişi gitmek istesin bunun nedenlerini sorgulamak, onları ülkede tutmak gerekiyor. 
    Murathan Mungan bir şiirinde “Aslında giden değil kalandır terk eden” der. Gençlerin psikolojisi tam da bu dizelerdeki gibi. Gençler kendini terk edilmiş, işlevsiz ve değersiz görüyor. Bu durumun önüne geçilmeli, onları yurtta tutmanın maddi manevi altyapısı sağlanmalıdır. 


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —