Recep YILDIRIM

Tarih: 09.07.2025 08:58

Yangın

Facebook Twitter Linked-in

Depremin yıktığı ilimizde yangın faciası da yaşadık. Yaralarımızın sarılmasına izin vermeyen bir süreç yaşıyoruz. İnsanımız yaralı, şehirlerimiz yaralı, doğamız yaralı.

Hava sıcaklığı otuz dereceyi geçtiğinde ve rüzgârın şiddeti de otuz km’yi geçtiğinde yangın ihtimali çok yüksek olur diyor uzmanlar. Peki, biz dikkatli bir toplum muyuz? Bu soruya olumlu bir cevap vermek ne yazık ki kolay değil.

Piknik alanlarında mangal yapmayı pek seviyoruz. Çöplerimizi bu alana yayıyoruz. Cam şişeleri gelişigüzel atıveriyoruz hızla tutuşabilecek alanlara. Olmadık yerlerde sigara içme alışkanlığı…İzmaritleri kontrolsüz fırlatma densizliği…

Yangınları çarçabuk teröre bağlama refleksi, yangını önleme ve ihtiyatlı davranma konusunda öğrenmemiz gerekenleri geciktiriyor kanısındayım.

İmar terörü, üzerinde hassasiyetle durmamız gereken sorunlardan biri. Zümrüt doğamızın düşmanı olan bir kesim var. Ormanı yok edip betonu yeşile boyayıp satmaya çalışan bir kesim var. Halkımızın çevre örgütleriyle el ele vermesi ve doğa katliamına dur demesi gerekiyor.

Sanayi atıkları, teknolojik atıklar, pis su atıkları üzerinde yine özenle durulması gereken konular. Uzun vadeli olası sonuçlar hakkında ayrıntılı raporlar hazırlanmalı, bunlar uygun bir dille halka anlatılmalı.

Doğa biziz; biz doğayız. Birbirimizi ayakta tutmalıyız.   


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —