Edebiyat insan gelişimi için önemli bir kaynaktır. Bilimin keşfi sonucu insan felsefe ile buluştu.
Kişi aydınlanma sonucu politikleşti. Eski Atina’da Aristo, öğrencilerine bana politik olmayan adamdan söz etmeyin demiştir. Yönetici olan insan edebiyata, sanata uzak duruyor ve ilgilenmiyorsa o kişiyle dostluk kurmayın.
Yaşar Kemal Fransız İhtilali’nin 200. yıldönümü kutlama töreni için Fransa Cumhurbaşkanı Mitterrand’ın özel davetiyle Fransa’ya gider.
Murşit Balabanlar, Yaşar Kemal ile Paris’e hareketinden önce Cumhuriyet gazetesinde bir söyleşi yapar.
-Törene tüm dünya ülkelerinden 15 bini aşan kişi davet edildi. Türkiye’den sizin dışınızda resmi şahsiyetlerden kimse var mı?
-Bilmiyorum.
-Bu nasıl bir davet bize anlatır mısınız?
-Cumhurbaşkanı Mitterrand, Fransız Devriminin 200. yıldönümü nedeniyle yaklaşık 5 ay önce bana bir mektup gönderdi. Mektupta kutlama töreni programı ile birlikte davet çağrısı yer alıyordu. 13-14 Temmuz 1989 tarihlerinde yapılacak törene katılmak üzere ayın 12’sinde gideceğimi, benim için büyük onur diyerek bildirdim.
-Sizin Mitterrand ile daha önce ilişkiniz var mıydı?
-Elbette vardı. 1980 yılında Fransız Sosyalist Partisi’nin organize ettiği bir kültür toplantısı oldu. Marsilya’da yapılan bu toplantıya Türkiye’den Mümtaz Soysal, Çetin Altan, Aziz Nesin, Zülfü Livaneli ve ben katıldık. Şimdiki Fransız Kültür Bakanı Jack Lang toplantıyı yönetiyordu. Toplantıda Mitterrand ile tanıştım. Ondan sonra mektuplaşmaya başladık. Ayrıca Jack Lang Fransız devriminin 200. yıldönümü kutlama komitesinde yönetici idi.
-Peki bundan sonra davet aldınız mı?
-Ben artık davetlere gitmiyorum. İmkânım olmuyor. Danimarka’dan, ABD’den, Çin’den hep davet alıyorum ama gidemiyorum; fakat Fransız Devrimi’nin 200. Yıldönümü kutlamalarına elbete giderim. İnsanoğlunun en büyük yeniliğini kutlamak isterim.
-Sayın Yaşar Kemal size iyi yolculuklar dilerim.
Büyük yazarımız Yaşar Kemal’in unutulmaz kitapları okuyucuları için hep öğretici oldu. Onun unutulmaz anılarından hatırlatmalar yapalım:
‘’İsveç’te kaldığım yıllarda gece rüyalarıma Adana’da çeltik tarlalarında bekçilik yaptığım yıllar gelirdi. Sivrisinekten yatamazdım. Gece gaz lambasında Adana Halkevi’nden aldığım Jack London’un Martin Eden ya da John Steinbeck’in Gazap Üzümleri romanlarını sık sık okurdum; fakat maalesef Steinbeck Nobel ödülü almak için ABD’nin Vietnam işgalini destekledi. Onun kitaplarını evden kaldırdım. Adana Halkevi benim üniversitem idi. Orada Abidin Dino ile tanıştım. Bu ilişki bana Cumhuriyet Gazetesi’nin kapısını açtı.’’
Ülkemizde Yaşar Kemal gibi başka bir sanatçımız, yazarımız uluslararası alanda gündeme geldi mi?
1969 yılları...
Yanılmıyorsam Viyana Dünya Basını Yazarlar Toplantısında Şili’nin Nobel ödüllü şairi, Paris büyükelçisi Pablo Neruda ‘’biz Nazım Hikmet’in yanında şair sayılmayız. O dünyanın en büyük şairidir’’ demiştir.
1940’lar...
ABD başkanı Roosevelt’in sanata ilgisi vardı. Özel pul koleksiyonunu saatlerce mercekle incelerdi. Politik olarak Başkan Roosevelt demokrat bir burjuva idi.2.Dünya Savaşı’nda Sovyetlerle müttefiklik gündeme geldiği zaman Roosevelt’e çok büyük tepkiler oldu ama başta Charlie Chaplin olmak üzere aydınlar, sanatçılar ona destek verdi.
Örneğin Dünya Sinema tarihinin en klasik filmlerinden Rüzgar Gibi Geçti filminde dadı rolündeki Hattie McDaniel yardımcı Oscar ödülü aldı. Kadın sanatçı siyahi olduğu için ödül salonuna alınmadı. Ödül sanatçıya mutfakta verildi.
Başkan Roosevelt ve 1940’lı yıllar...
Roosevelt sanatçıyı Beyaz Saray’a davet ederek ‘’Sayın Hanımefendi filmdeki rolünüzü ağlayarak seyrettim. Siz gerçekten büyük sanatçısınız. Ödül töreninde yapılan saygısızlık hepimizi kapsar. Sizden ABD halkı adına özür diliyorum, bundan sonraki filmlerinizi sabırsızlıkla bekliyorum’’ dedi.
Erdal İnönü 1947 yılında ABD’de öğrenci iken, babası Cumhurbaşkanı İsmet İnönü’ye yazdığı mektupta bu film Türkiye’de gösterime girdiğinde mutlaka seyretmesi gerektiğini yazmıştı.
Hatırlarız...
İsveç’in savaş karşıtı başkanı Olof Palme, Stockholm merkezinde klasik film gösterisi yapan bir sinemadan dönerken bir suikast sonucu hayatını kaybetmişti.
Yaşar Kemal bizlere doğa harikası Torosların tabiat güzelliğini teşhir etti. Bu unutulmaz edebiyatçımızı selamlıyoruz.