Halit KATKAT


Yeni yıla aktarılan sorunlar ve olanaklar

Halit KATKAT


Yeni yılın işçi ve emekçilere mücadele gücü, birlik isteği ve yeni umutlar getirmesi dileğiyle…

Her yeni yıla iyi dileklerle, yeni umutlarla başlamamıza karşın her yeni yıl eski sıkıntı ve özlemlerimize yeni sıkıntı ve özlemler ekleyerek geçip gidiyor. Geçen yıldan bu yıla enflasyonun artma eğilimi yukarı doğru iken biz emekçilerin maaşlarının alım gücü günden güne aşağı doğru seyri bir miras olarak kaldı. Aradaki bu makas yeni yılda gelecek zamlarla daha da atacak gibi görünmektedir. Temel tüketim mallarına yapılan zamlar, ölçüsüz ve bir müdahale olmadan artmasına karşın işçi ve emekçilerin maaşlarına yılda bir defa zam yapılmakta hatta yılsonuna doğru vergi diliminden dolayı düşmektedir.

Emekçilerin alım gücünün düşmesi sadece kendilerini değil elbette küçük firmaları da etkileyecektir. Lüks içinde yaşayanlar, emekçilere “ayağınızı yorganınıza göre uzatın” önerisinde bulunuyorlar. Ama emekçiler tüketimlerini kıstıklarında üretilen ürünler satılmayacak ellerindeki malı satamayan esnaf ve küçük işyerleri iflas edeceklerdir. Zaten bugünden iflaslar ve konkordato ilan edilen işyerlerinin sayıları arttığı söylenmektedir.

Borcu borçla kapatma politikası izleyen hükümetin enflasyonu düşürme olanağı gözükmemektedir. Çünkü her alınan borç yeni faiz yükünü beraberinde getirmektedir. Bu durumda her zaman sermayenin yanında olan hükumetin batan işyerlerini kurtarma olanağı da bulunmuyor. Bu durumda batan işyerlerinden çıkarılan işçi sayısı, dolayısıyla da işsizlik artacak.

Diğer bir taraftan akaryakıta ve gübreye gelen zamlardan dolayı tarım alanları ekilemeyecek duruma gelecek, tarım ürünleri pahalanacak ve belki de bulunamayacaktır.

Bu kötü gidiş, belki umutsuzluk olarak görülebilir. Ama bu aynı zamanda işçi ve emekçiler için yeni mücadele olanaklarının ortaya çıkması demektir. Bu durumda işçilerin ve tarım emekçilerin birleşme ve ortak mücadele yollarını bulma olanakları artmaktadır. Bunun için siyasetçilere değil kendi öz örgütleri olan sendikalarına, kooperatiflerine güvenmeleri gerekir. Ortak meclisler kurup ortak kararlar almaları gerekir.

Kürt sorununu işçi ve emekçilerin ekmek mücadelesinin önüne geçirmek sermayenin işine yarayan bir kurnazlıktır. Günümüzde yüz yıl önceki gibi bağımsız ulusal devlet ya da bölgeler kurmak emperyalizmin müdahalesi ve çıkarı olmadan çözülemez. Yüzyıllar önceki serbest rekabetçi kapitalizm dönemine ait bağımsız ulusal devlet anlayışı geride kalmıştır. Çözülebilir diyenler Ortadoğu’daki ülkelere baksınlar.  Ekonomi ve açlık sorunu Kürt, Türk vb. tüm milliyetlerden işçi ve emekçilerin sorunudur ve birleştirici olan da budur.

Son olarak şunu hatırlatayım: Karl Marx,  1866’da Cenevre’de toplanan 1. Enternasyonal’in tüzüğüne, "İşçilerin kurtuluşu yerel ya da ulusal değil, uluslararası bir sorundur" diye yazmıştı.