Recep YILDIRIM


Yerel Gündem

Recep YILDIRIM


Gündem kovalamak profesyonel gazetecilerin işi. Biz yazarlar karşılaştığımız, bizi etkileyen yaşantıları kaleme alırız. Bu durum, gündemden kopuk olmak anlamına gelmiyor, tersine gündemin ta göbeğinde olmak demek. Haberci refleksiyle olmasa da hayata, topluma yüreğinin ve aklının vizöründen bakar, yorumunu ekler ve yazar.

Ulusal gündemimiz bir hayli yüklü. “Terörsüz Türkiye” sloganıyla yürüyen süreç, umut verici gelişmelere gebe. Emperyalizmin dayatmasıyla ilerlediği iddiaları yabana atılacak gibi değil yine de patlamayan silah ve bomba bizi bir daha birbirimize kurşun sıkmayacak eşit yurttaşlar olabilmemiz için gereken fırsatları yaratabilir. Yalnız bu olasılık için bile barış süreci samimiyet içinde sürdürülmeli.

Depremin yaraları samimiyetle sarılmıyor. Kiliseler hala enkazı içinde duruyor. Köyden mahalleye dönüştürülmüş yerleşim yerlerinin hali içler acısı. Kaldırım yok, yaya geçidi yok. Bazı kavşaklar Bangladeş trafiğinden beter. Can ve mal kaybına yol açan kazalar sıklaştı, gün geçmiyor ki bir eve acısı düşmesin kazaların.

Terminal meselesi aslında elli yıllık bir mesele. Deprem o mezbelenin yıkılması için bahane oldu. Nüfusu üç yüz bine yaklaşan, bu kadar artı değer üreten bir kente yakışan bir terminal derhal inşa edilmeli. Belde seviyesindeki ilçelerin bile terminalini kıskanır olduk.

İskenderun sahil şeridinden ibaret değil. Ara sokaklarda, caddelerde lağım kokusundan geçilmiyor. İnşaat firmaları yolları, kaldırımları tehlikeli bir şekilde işgal ediyor. Yayalar Allah’a emanet! Yerel idarecilerin toplum yararına önlem almaları çok önemli.

Hukuk davaları, kaybedilen seçimlerin yerine seçimi kaybedenin yerel iktidarı ele geçirme aygıtı haline dönüştü. İnsanlarda adalet kavramına güven ciddi şekilde azaldı. Bu ülkede artık seçim olmayacak söylemi yaygın biçimde seslendirilmeye başladı. Bu çok tehlikeli.

Parti değiştirmeler ve medeni kanuna aykırı söylemler emin olun maksada aykırı bir sürecin gelişmesine yol açacak. Ülkenin tarihi “niyet neydi akıbet ne oldu” deyimini defalarca deneyimledi.

Geri Döneceğiz inisiyatifinin Serinyol’da İlk kitabım Tammura için düzenlediği edebiyat atölyesine davetliydim. 16 Ağustos’ta küratörlüğünü Bilgin Neşe’nin yaptığı etkinlik beni çok gururlandırdı. Grup Ayrık Otu harika bir müzik ziyafeti verdi. Yaralarımızı sarmak, kentimizi ve kendimizi ayakta tutmak, birlikte yaşamak ülkülerinin hep var olacağına dair umudumuzu diri tuttular. Hepsine teşekkür ederim.