Sadullah ÇAĞLAR

Tarih: 06.11.2025 07:33

İnsan Hakları Mücadelesi ve Muammer Aksoy

Facebook Twitter Linked-in

Siyasal mücadeleler tarihine baktığımız zaman insanlığın en önemli kazanımı 1789 evrensel insan hakları evrensel beyannamesi eşit yurttaşlık kabülüdür.

Aydınlanma çağı insanlığın en önemli bir kazanımıdır.  

Bilim adamlarına değişim ve dönüşüme evrensel beyanname öncü olmuştur. 1789 laik yenilik yıllarca mezhep çatışmasına her şeye rağmen toprağa gömmüştür.  

Günümüzde yaşanan ortadoğu arap ülkelerinin çatışması bilimsizlik ve hukuk devletinin yok sayılması yani felsefe eksikliği.

Türkiye’de laik Cumhuriyet düşünceyi öne koyması 1923 tarihi yeni çağa geçiştir. Ülkede ilk defa insan vatandaş oldu.  

Bizler ilkokul 3. Sınıf öğrencisi olarak İskenderun Halkevine gider doğan kardeş ülkü dergilerinde insan hakları ile ilgili yazıları okurduk. Bir gün İskenderun Halkevi salonunda 1950 yılı Fransa kraliçesi Maria Antonietta filmini seyretmiştik. Halk Bastille’ye yürüyüp sarayın önüne geldiği zaman kraliçe balkondan “benden ne istiyorsunuz” dediğinde halk, “ekmek istiyoruz çünkü açız”. Kraliçe halka karşı haykırır “ o zaman pasta yiyin”. Halk kraliçeye Avusturya fahişesi olarak çığlık atar. Fransa’da yapılan mücadeleyi Maria Antonietta filmiyle öğrenmiş olduk. Fakat film bizi o kadar çok etkiledi ki süreç içinde Maria Antonietta’nın Avusturya prensesi olarak önceliğini tanıdık.  

Fakat konu bizi çok etkiledi 1789 dönemini yazan kitabı aldım. Kitap Maria Antonietta’nın dönemini anlatıyordu.  

1954 yılı siyasal bilgiler fakültesi forum dergisini babam okuyup eve getirmekte, dergi yazarları öğretim üyesi Turhan Feyzioğlu, Turan Güneş, Prof. Hıfzı Velidedeoğlu, Hüseyin Nail Kubalı ve Zafer Tunay bu kişiler aynı zamanda İstanbul Üniversitesi öğretim üyeleri ve birde siyasi partilerde çalışma yapıyorlardı.

Forum dergisinde Turhan Feyzioğlu ve Muammer Aksoy, hukuk devleti ve demokrasi insan hakları yazıları bizler için öğretici oluyordu genç yaşımızda Ankara siyasal bilgiler fakültesi Turhan Feyzioğlu’nun politik nedenle bakanlık emri altına alındığı zaman Feyzioğlu, üniversite görevinden istifa ederek  yaptığı konuşmada “gençler bizler bilim insanı olarak Atatürk’ün hayatta en büyük mürşit bilimdir kültürüyle beslendik. Genç cumhuriyet bizlere özgür olmayı öğretti yani özgür insanı”.

“Benim sizlere önerim geleceğe yönelik ne pahasına olursa olsun politik olarak kimsenin adamı olmayın ve en önemlisi nabza göre şerbet vermeyin. Üniversiteden ayrılırken kalbim her zaman sizlerden yana olacak, yolunuz açık olsun.”

Bir not daha yazalım tanımak adına, sayın profesör 1960 anayasasının mimariydi ama ne yazık ki Turhan Feyzioğlu geçmişine nokta koyarak yeni çağı ve görkemli yapısını red etti.  

Muammer Aksoy politik felsefe ile yoluna devam etti ve 1961 anayasasına öncülük yaptı. 1948 yılında Türkiye insan hakları evrensel beyannamesini kabul edip imzaladı.

Cumhurbaşkanı İsmet İnönü Çankaya Köşkünde evrensel beyannamenin kabulü nedeniyle yaptığı toplantıda bazı milletvekilleri İnönü’ye; Paşam sen bu insan hakları beyannamesini neden kabul ettin?

Cumhurbaşkanı; “Arkadaşlar aslında 200 yılın üstünde geçmişi olan bu yeniliğin kabulünde geç kaldık. Biz çok partili yaşama Atatürk ile beraber yapmayı düşündük fakat Atatürk’ün erken ölümü bizi engelledi. Süreç içinde 1930’da başlayan çok sıkıntılı bir 2. Dünya savaşını yaşadık.

1947 CHP kurultayında milli şefliği kaldırdık çok partili yaşama girdik. Genelde insanoğlu en büyük yeniliği 1789 laik Cumhuriyet insan haklarından kaynaklı yani yurttaşlık hakkı.

Bizler çok genç yaşta 2. Meşrutiyet yıllarında adalet, müsavat (eşitlik) ve hürriyet diye yürüdük. Şimdi savaş sonrası insanlık yeni bir aşamaya girdi. Demokrasi güçleriyle beraber olmak zorundayız ve kendimizi yenilemeliyiz.  

1951 yılında Demokrat parti yeni dönemde Celal Bayar, Adnan Menderes İktidarı Almanya’da düzenlenen Frankfurt konferansına katılan ve aralarında Türkiye’nin içinde bulunduğu ülkeler şu yeni bildiriyi imzaladılar.

Sosyal devlet ancak ekonomide denge olduğu uğrunda ve özgürlükler tam olarak uygulanırsa başarıya ulaşır. Demokrasi halkın iradesi ile kurulursa sosyal düzen çalışır.  

1960 yılı içinde dünya halkları yeni çağa geçişin sancıları yaşamakta. Asya ve Afrika’da sömürge dönemine karşı 3. Dünya hareketi büyümekte ve Nato tartışılmakta. Bu toplumsal gelişme politik olarak Cumhurbaşkanı İsmet Paşanın dediği gibi demokrasi güçlerinin nazi Almanya’sı yenilgisi sonrası 1961 anayasası Türk halkı aydınlanma yürüyüşüne yeni geçişin sancısı yaşadı.

1961 Anayasası kurucu mecliste tartışılıyor, yeni ilkeler düşüncenin suç olmaktan çıkması bağımsız yargı anayasa mahkemesi bağımsız üniversite basın özgürlüğü ve insanın yaşama hakkı, insan hakları evrensel beyannamesi eksiksiz uygulanması sendikal haklar ve toprak reformu topraksız köylünün toprak sahibi olması genel olarak toprağın canlandırılması ülkenin temel sorunuydu. Bu temel ülkeler tartışılırken bazı kurucu meclis üyeleri biz Fransa değiliz diye çıkış yaptılar.

Komisyon sözcüsü Muammer Aksoy, sayın üyeler; bu savunduğumuz maddeler Fransa 1789 sonrası yeni bir anayasa yaparak 1789’u aştılar söyler misiniz biz nerdeyiz?  

Batı dünyası tümüyle işlendi ve makina çağına geçtiler. Kırsal kesime fabrikalar kurup şehirlerde büyümeyi önlediler.  

Evet tekrar ediyoruz 1961 anayasası yüzyılın en ilerici anayasası, bu yeniliğin mimarı başta Ankara siyasal bilgiler ve İstanbul öğretim üyeleri olmak üzere komisyon sözcüsü yeniliğin mimarı Muammer Aksoy’du ve bağımsız Türkiye milli petrolü genç yaşta Muammer Aksoy’dan öğrendik.

Türkiye 1940, hiç anılmayan tarihsel bir rönesansa geçiş, Nurullah Ataç’ın tercüme bürolarının ve tercüme dergilerinin kuruluşu tüm dünya edebiyat klasik eserleri Türkçeye çevrilip Sokrat, Hayyam, Zola, Hugo, Sheakespeare, Tolstoy ortaokul başta olmak üzere lise okullarına taşınırken batıda Berlin’de, Roma’da kitaplar yakılırken cumhurbaşkanı İnönü ve Milli eğitim bakanı Hasan Ali Yücel’in inanılmaz  mücadelesi sonucu batıyı aştılar.  

Bu dava adamlarının yolunda yürüyen Muammer Aksoy’u selamlıyoruz. 


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —