Antakya/SES
Kur´an-ı Kerim´de 50´ye yakın ayette, münafıklardan bahsedildiğini anlatan Bilgin, 'Allah teâlâ insanları inançları bakımından ´mümin, münafık ve kâfir´ olarak üçe ayırır. Münafık; Müslüman olmadığı halde, müslümanları aldatmak için müslüman gibi görünen kimselere denir. Kalple ilgili bir olaydır. Münafıklığın bazı alametleri vardır. Bu alametler bir kimsede bulunsa da, o kimsenin direk yüzüne ´sen münafıksın´ denmez, onda münafıklık alametleri var denir. Alimler münafıklığı ikiye ayırmışlardır; İmanda münafıklık ve amelde münafıklık. Münafıklığın alametleri olarak Hadis-i şerifte buyuruluyor ki; ´Münafığın üç alameti vardır: Yalan söyler, sözünde durmaz ve emanete hıyanet eder.´ Bu da amelde münafıklığa girer. İmanda münafıklık ise, menfaat, makam, elde etmek için kişinin inanmadığı halde inanıyor gibi gözükmesidir. Kişinin imanda inanıyor gibi gözükmesi imanda şirktir. Allah teâlâ amelde yanlışı affeder ama imanda yanlışı affetmez' dedi.
Dernekten yapılan açıklamaya göre, Bilgin, şöyle konuştu: 'Dinimizde, iyiliği emretme, kötülüğü engelleme görevi vardır. Kimsenin yanlışına karışmadan hayatımıza devam ediyoruz. Karşımızdaki birçok kişi de yanlışını söylediğimizde surat asıyor. Müslümanlıkta bu ikisi de yoktur. Bir adamın yanlışını güzel dille söylemek lazım. O kişi de beni uyardığı için teşekkür edip eksikliğini gidererek kendisini düzeltmelidir. Ama bugün maalesef eleştiriler kabul edilmiyor, hep öven, alkışlayan isteniyor.'