Ermeniler Meryem Ana Bayramı´nı Pazar günü kutladı. Samandağ´ın Vakıflı Mahallesi´ndeki Surp Astvadzadzin kilisesinde Meryem Ana Bayramı kutlandı; üzüm ve hrise kutsandı. Ermeniler, bayramı Hatay´da sadece Vakılı´da kutluyor. Meryem Ana Bayramı´nın ayinini İskenderun Karasun Manuk Ermeni Kilisesi papazı Avadis Tabaşyan ile İstanbul´daki Ermeni Patrikhanesi´nden gelen papaz ve rahipler yönetti. Bir gün önce yapılan bayram kutlamasında ise kilise yakınlarındaki alanda davullu-zurnalı eğlence yapıldı, bayrama katılanlar müzik eşliğinde halay çekip, dans etti.
Bayram niye kutlanıyor?
Bayram, Meryem Ana´nın göğe yükselişini ifade ediyor. Vakıflı Köyü´ndeki kutlamaya, İskenderun, Samandağ, Arsuz, Antakya ile Hatay dışında yaşayan Ermeni kökenli yurttaşlar katıldı. Ermeni inancına göre Hisus´un öğrencileri Meryem Ana´nın ölümden kısa bir süre sonra Meryem Ana´nın mezarı ziyaretinde naaşının mezarda olmadığı ve göklere yükseldiğine şahit olur. Eş zamanlı olarak Surp Badarak´tan (ayin) hemen sonra üzümler kutsanır; Meryem Ana´nın rahminin ilk meyvesinin insanlık için kurban edişiyle eş tutulur ve bollaşıp bereketlenene kadar üzüm yenir. Bayramda (yortu), üzümlerin (hasadın ilk meyvelerinin) kutsanmasının dini bir gelenek haline dönüşmesinin tarihçesi eski Ahit zamanına kadar uzanır. İncil´in Kutsal Ruh´un esiniyle yazıldığı dönemlerde, halkın büyük bir bölümü çiftçilik ve hayvancılıkla uğraşır. Zengin ürün çeşitlerinin arasında üzümün çok özel bir yeri vardı ve “ilk meyve” olarak değerlendirilir. Hasadı bereketleyen tanrıya “ilk meyvelerin” sunulması, O´na olan sonsuz inancın ifadesi olarak kabul edilir.