'Ekonomik krizler ileriye yönelik dönüşüme yol açmıyor'

Akın Bodur/İskenderun

Eğitim Sen İskenderun Şubesi, ´birlik ve dayanışma yemeği´ düzenledi. Arsuz´un Karaağaç mahallesindeki Beyaz Saray Restaurant´ta yapılan eğitimcilerin yanısıra İskenderun ve Arsuz CHP, HDP, TKP, ÖDP ve EMEP İskenderun ilçe yöneticileri, EGİTİM-İŞ İskenderun Şube yönetimi, Eğitim Sen´in Hatay ve Samandağ şube ile Arsuz, Payas, Dörtyol ve Erzin ilçe temsilcilik yönetimi, TMMOB bileşenlerini oluşturan odalar ile İskenderun Cemevi, Birleşik Taşımacılık Sendikası İskenderun temsilciliği, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası İskenderun Temsilciliği, İskenderun Bakkallar Odası, İHD İskenderun şubesi, İskenderun, Karaağaç ve Payas ADD şubesi, Malatya Çulhalılar Derneği, İSÇEİD, Erzin Sulama Birliği yönetimleri ve Erzin Gençlik İnisiyatifinin de katıldığı yemekte, sanatçı Ali Ekber Eren de sahne aldı. Yemeğe konuklar, Fakir Bayburt´un 'Öğretmen yalvarmaz, boyun eğmez, el açmaz, ders verir' sözüyle davet edildi. Gecenin sunumunu yapan sendikanın Arsuz temsilcisi Meltem Yegül´ün, katılanları selamladığı yemekte, emekli öğretmenlere plaketleri de verildi.
Yemeğe katılanlar arasında OHAL sürecinde çıkartılan KHK´leri ile hukuksuz olarak kamudan ihraç edilmiş arkadaşlarının da bulunduğunu ifade eden Eğitim Sen İskenderun Şube Başkanı Ali Karadaş, yemeğimiz Cumhuriyet´in kurucusu Mustafa Kemal´in 81. ölüm yıl dönümüne denk düştüğünü belirtti. Cumhuriyet´in iktidar tarafından büyük oranda tırpanlandığını savunan Karadaş, demokrasi, özgürlük, adalet ve laikliğin vazgeçmeyecekleri değerler arasında olduğunu söyledi. Ortadoğu coğrafyasında son sekiz yıldır yaşanan sürecin demokrasi ve laikliğin birleştirici harç olarak iç barışta hayati önemini gözler önüne serdiğini anlatan Eğitim Sen İskenderun Şube Başkanı Karadaş, 'Ülkemiz, Cumhuriyet tarihinin en derin krizini yaşamakta. Durumu tarif etmek için birkaç rakam vermek gerekir; AKP iktidara geldiğinde dış borç 130 milyar dolardı, şuan 500 milyar dolara yaklaşmış durumda. 2001 krizinde halkın bankalara olan borcu 6 milyar lirayken, bugün 520 milyar liraya yükselmiştir' dedi. Sorun ve sıkıntıların sadece ekonomide yaşanmadığını, eğitimde, bilim ve laiklikten yana ne varsa hedefe konduğunu ve bu konuda oldukça büyük yol alındığını, öğrencilerin ırkçı-gerici bir zihniyetin kuşatması altında olduğunu ifade eden Karadaş, şunları söyledi: 'Dış politika iflas etti. Bütün dünya ile kavgalıyız. Ekonomik krizler her zaman ileriye yönelik dönüşümlere yol açmıyor. 2001 yılında iki ülke büyük ekonomik kriz yaşadı. İlki Arjantin idi. Halkın tepkisi IMF programını uygulayan hükümetin yıkılmasına neden oldu, aAma halkın öfkesi diner dinmez IMF programını onaylayan başka bir hükümet kuruldu. İkinci ülke Türkiye idi. Halk DSP+ANAP+MHP koalisyonunu tarihe gömdü, ama halkın taleplerinin savunucusu güçler zayıf olduğu için, halk yeni kurulan ve yeni bir söylem geliştiren AKP´yi iktidara getirdi. Emekten, demokrasiden, laiklikten, özgürlükten yana güçler bu dönem alternatif olmazsa, başka gerici güçlerin iktidarı alması her zaman mümkün. Böylesi bir dönem yaşanırken birleşmeyeceksek, ne zaman birleşeceğiz? Halk iktidara yerel seçimlerde cevabını verdi. Yerel seçimler ve özellikle yenilenen İstanbul seçimleri halkın manifestosudur. '
Katılanları, yaşanan ekonomik kriz nedeniyle emeğin değersizleştirilmesi ve satın alma gücümüzün azalmasına, mesleğimizin itibarsızlaştırılmasına karşı hep birlikte mücadeleye etmeye davet eden ve 23 Kasım´da Ankara´da düzenlenecek ´İş, ekmek, demokrasi, adalet´ mitinge davet eden Karadaş, 'Biz birlikte güçlüyüz. Ancak birleşerek kazanabiliriz' dedi. Sendikanın şube başkanı Karadaş, ortak talep ve ortak programı olarak şunları belirtti: 'Krizin yükünü, krizi ortaya çıkaran büyük sermaye ve iktidara yandaş sermaye ödesin; Temel tüketim maddelerine yapılan zamlar geri alınsın, temel tüketim maddeleri, belirlenen fiyatın dışında satılmasın; İşten çıkarmalar yasaklansın; Yaşanan zamlara karşılık emekçilere ek zam verilsin; İflas eden fabrikalar kapatılmasın, kamulaştırılsın. Böylece çalışanları işsiz kalmasın. Kıdem tazminatına dokunulmasın, küçük esnafın borçları silinsin; Tarım ve hayvancılıkta dışa bağımlığı kaldırmak için üreticiler desteklensin; KHK´lar iptal edilsin, ihraçlar geri alınsın; Basın özgürlüğü vazgeçemeyeceğimiz kırmızı çizgimizdir. Basının üstündeki bütün baskılar kaldırılsın; Yurtta barış, dünyada barış şiarımız olsun; Tek adam rejimi yerine demokratik bir anayasaya dayalı yeni bir rejim oluşturulsun. Halk kendisini bu anayasada ifade edebilsin.'